Böğür ağrısı genellikle iç organlarla ilgili problemlerden kaynaklandığı için bir hastanın böğür ağrısı şikayeti ile hastaneye gelmesi durumunda öncelikle iç hastalıkları bölümüne yönlendirilmesi gerekmektedir. İç hastalıkları doktoru hastayı muayene ederek gerekli gördüğü takdirde böğür ağrısının sebebine göre bir ürolog veya nefroloğa yönlendirme yapabilir. Böğür ağrısının sebepleri arasında böbrek taşı, sistit, pyelonef rit, hipertansiyon ve diyabet gibi metabolik hastalıklar yer alır. Bu nedenle tam bir tanı ve tedavi planlaması için uzman bir hekimden destek alınması önemlidir.
Böğür ağrısı hangi hastalıkların belirtisi olabilir?
Böğür ağrısı genellikle aşağıdaki hastalıkların belirtisi olarak karşımıza çıkabilir:
- Böbrek Taşı: Ağrının en yaygın nedenlerinden biridir. Taşın bulunduğu yere bağlı olarak ağrı bir tarafa veya her iki böğürde de hissedilebilir. Nidalı, keskin, saplanıcı tarzda ağrılar yapabilir. Ayrıca idrarda kan görülebilir ve yoğun şekilde terleme, bulantı ve kusma olabilir.
- Böbrek Enfeksiyonları: İdrar yolu enfeksiyonunun böbreklere sıçraması sonucu meydana gelir. Ateş, titreme, halsizlik, mide bulantısı ve kusma gibi semptomlara neden olabilir. Ayrıca ağır ve keskin ağrılara sebep olabilir.
- Böbrek Kistleri: Genellikle belirti vermezler ancak kistler büyükse şişlik ve ağrıya neden olabilir. Kan basıncı yüksekliği gibi belirtiler de görülebilir.
- Böbrek Kanseri: Erken evrede belirti vermeyebilir. İlerlemesi durumunda ağrı, kilo kaybı, yorgunluk ve idrarda kan gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
- Diyabet Hastalığı: Diyabet böbreklerde de hasara yol açabilir ve nefropati adı verilen böbrek hastalığına neden olabilir. Bu da protein kaçağına ve böbrek fonksiyonlarında azalmaya yol açabilir.
- Yüksek Tansiyon: Tansiyonun uzun süre yüksek kalması böbreklere zarar verebilir. Yüksek tansiyon böbrek arteri damarlarının sertleşmesine ve daralmasına neden olarak böbrek fonksiyonlarını bozar.
- Glomerülonefrit: Böbreklerin süzme işlevini yerine getiren glomerül adı verilen kan damarlarındaki iltihaptır. Akut veya kronik olarak gelişebilir.
- Böbrek Yetmezliği: Kronik böbrek yetmezliğinde son evreye gelinmişse diyaliz veya böbrek nakli gerekebilir. Akut böbrek yetmezliğinde ise tedavi zamanında yapılırsa böbreklerin normale dönmesi mümkün olabilir.
- Tüberküloz Hastalığı: İnsana bulaşan en sık tüberküloz türüdür. Ağızdan mideye veya doğrudan mide tüpü ile enfeksiyon kapma ihtimali vardır. Tüberküloz enfekte olan kişinin vücudundaki diğer dokulara sıvı salyaların bulaşmasıyla da meydana gelebilir.
- Sistit: Mesanenin iltihaplanması sonucu meydana gelir. İdrar yolu enfeksiyonu olarak da bilinir. Enfeksiyon kapma ihtimali yüksek olan bir durumdur. Mesanenin duvarını tahriş ederek acı ve rahatsızlığa sebep olur.
- Reflü Nefropatisi: Üreterlerin mesaneye giriş açısındaki anatomik bozukluktan ötürü idrarın geri kaçması durumu olan üriner reflüks nedeniyle böbrek dokusunun hasar görmesidir. Ateş, üşüme, keyifsizlik, sırt ve böğür ağrısı, mide bulantısı, kusma gibi belirtiler görülebilir.
- Damar Sertleşmesi: Böbrek damarlarında meydana gelen damar sertleşmesi yüksek tansiyona sebep olabileceği gibi böbrek yetmezliğine de yol açabilir.
- HIV Pozitif Olmak
- AIDS Hastalığı
- hepatit B veya C virüsü
- papirusa adı verilen kanser türü
- stafilokok ve streptokok adlı bakteriler
- sitomegalovirüs adlı virüs
- sarkoidoz adlı iltihaplı hastalık
- tüberküloz
- konjenital nefrotik sendrom
- Lupus
- Alport Sendromu
- Toksoplazma
- Zika Virüsü
- Korona Virüsü
- Zatürre
- Kızamıkçık Virüsü
- Gribal enfeksiyonlar
- Peygamber çiçeği (Herpes Zoster)
- Papilloma Virüsü (HPV)
- Sinüzit
- Kulak Zarı Çürümesi
- Kulak Zarı Perforasyonu
- Mantar Enfeksiyonu
- Diyabet Hastalığı
- Sistit
- Tüberküloz Hastalığı
- Reflü Nefropatisi
- Böbrek Yetmezliği
- Damar Sertleşmesi
- Diyabet Hastalığı
- Sistit
- Tüberküloz Hastalığı
- Reflü Nefropatisi
- Böbrek Yetmezliği
- Damar Sertleşmesi
- Diyabet Hastalığı
- Sistit
- Tüberküloz Hastalığı
- Reflü Nefropatisi
- Böbrek Yetmezliği
- Damar Sertleşmesi
- Bunların dışında bazı kalp, akciğer ve karaciğer hastalıkları da böğür bölgesinde ağrı hissedilmesine neden olabilir.
Böğür ağrısı tanısı nasıl konulur?
Böğür ağrısının tanısı için öncelikle ayrıntılı bir hasta öyküsü alınır ve fiziksel muayene gerçekleştirilir. Doktor, ağrının karakterini, şiddetini, ne zaman başladığını, hangi aktivitelerle ilişkilendirilebileceğini ve accompanying belirtiler olup olmadığını öğrenir.
Ağrı ile ilişkili olarak aşağıdaki testler istenebilir:
- Kan testleri: Böbrek fonksiyonlarını değerlendirmek için kan üre nitrojen (BUN), kreatinin ve elektrolit seviyeleri ölçülür. Kan basıncı ölçümü de hipertansiyon varlığını değerlendirmek için önemlidir.
- İdrar testleri: İdrarda kan, protein veya enfeksiyon belirtisi olup olmadığına bakılır. Ayrıca idrarın pH’ı ve spesifik ağırlığı ölçülerek böbrek fonksiyonu hakkında bilgi edinilir.
- Görüntüleme testleri: Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (CT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) taramaları istenebilir. Bu testler böbreklerde taş, kist, tümör veya diğer anormalliklerin olup olmadığını belirlemek için kullanılır.
- Ekokardiyografi: Kalp ile ilgili problemleri değerlendirmek için ekokardiyografi istenebilir.
Tüm bu testlerin sonuçlarına göre böğür ağrısının nedeni belirlenir ve tanı konulur.
Böğür ağrısı bölümü nasıl bir tedavi süreci yaşar?
Böğür ağrısının tedavisi, altta yatan nedene bağlı olarak değişir. Öncelikle iç hastalıkları bölümü tarafından tedavi planlaması yapılır. Gerekirse nefroloji (böbrek hastalıkları) veya üroloji (böbrek ve idrar yolu hastalıkları) uzmanlarına yönlendirme yapılabilir.
Aşağıdaki tedavi yöntemleri uygulanabilir:
- İlaç tedavisi: Ağrıyı kontrol altına almak için ağrı kesiciler, antibiyotikler enfeksiyon varsa, yüksek tansiyonu kontrol altına almak için antihipertansif ilaçlar ve diyabeti yönetmek için ilaçlar başlanabilir.
- Diyet değişiklikleri: Böbrek sağlığını korumak için potasyum, fosfor ve sodyum alımının sınırlandırılması gerekebilir. Ayrıca protein alımının miktarının azaltılması önemlidir.
- Sıvı alımının düzenlenmesi: Böbrek fonksiyonuna bağlı olarak sıvı alımının artırılması veya azaltılması gerekebilir.
- Cerrahi müdahale: Böbrekte taş, tümör veya diğer anormallikler varsa cerrahi müdahale gerekebilir.
- Diyaliz veya böbrek nakli: Kronik böbrek yetmezliği durumunda diyaliz veya böbrek nakli gerekebilir.
Tedavi süreci uzman doktorların yönlendirmeleri doğrultusunda planlanır ve hastanın durumuna göre ilerler.
Böğür ağrısına hangi bölüm bakar?
Böğür ağrısı şikayeti ile hastaneye başvuran bir hasta öncelikle iç hastalıkları bölümüne yönlendirilir. İç hastalıkları doktoru, böğür ağrısının nedenini belirlemek için gerekli muayeneleri yapar ve tanı koyar. Daha sonra tedavi planlaması yapabilir veya gerekirse nefroloji (böbrek hastalıkları) ya da üroloji (böbrek ve idrar yolu hastalıkları) uzmanlarına yönlendirme yapabilir.