Göğsün altında yaşanan ağrı, basit bir kas gerginliğinden kalp ile ilgili problemlere kadar birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. Burada verilen bilgiler kesin teşhis için yeterli olmayabilir; yaşanan semptomların bir uzmana iletilmesi ve gerekli testlerin yapılması önemlidir.
Göğsün Altında Ağrının Olası Nedenleri
Göğsün altında yaşanan ağrının birçok potansiyel nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerden bazıları aşağıdaki gibidir:
- Kas Gerginliği: Aşırı fiziksel aktivite, ağır kaldırma ya da tekrarlayan hareketler göğüs kaslarını zorlayarak ağrıya sebep olabilir.
- Adaçayı Enfeksiyonu: Bronşit ya da zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonları, enfekte dokuların göğsün altındaki sinirleri ve yapıları irritasyona uğratmasıyla ağrıya neden olabilir.
- Mide Problemleri: Reflü, mide spazmları ya da mide fıtığı gibi problemler göğsün altında yanma ya da ağrı şeklinde hissedilen semptomlara yol açabilir.
- Kalp Sorunları: İskemik kalp hastalığı, angina ya da miyokard infarktüsü (kalp krizi) gibi durumlar göğsün altında da ağrıya sebep olabilir.
Ağrıyla Birlikte Görülebilen Diğer Semptomlar
Göğsün altında yaşanan ağrıyla birlikte aşağıdaki semptomlar da görülebilir:
- Ağrının kola, omuza ya da çeneye yayılması
- Nefes darlığı
- Terleme
- Kusma ya da mide bulantısı
- Baş dönmesi ya da bayılma
- Ağrı bölgesinde hassasiyet
- Sırt, boyun ya da çene ağrısı
- Yorgunluk
- Kalp atışında düzensizlik
Bu semptomlar, özellikle nefes darlığı ve terlemenin eşlik ettiği göğsün altındaki ağrı kalp ile ilgili bir soruna işaret edebileceğinden ciddiye alınmalıdır. Göğsün altında yaşanan ağrının kalp krizi belirtisi olabileceği unutulmamalıdır. Bu tip semptomlar yaşandığında derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir.
Ne Zaman Doktora Gidilmeli?
Aşağıdaki durumlarda mutlaka bir doktora gidilmesi gerekmektedir:
- Ağrının süresinin bir haftadan fazla devam etmesi
- Ağrının giderek şiddetlenmesi
- Ağrı ile birlikte nefes darlığı yaşanması
- Ağrının çeneye, omuza ya da kola yayıldığını hissedilmesi
- Ağrıyla birlikte terleme, kusma ya da mide bulantısı yaşanması
- Ağrının kalp krizi belirtisi olabilecek şekilde yaşanması (göğüs ağrısı, nefes darlığı, terleme vb.)
Yaşanan semptomlar ne olursa olsun uzman bir doktora danışmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak en doğrusudur. Erken teşhis ve tedavi önemlidir.
Tıbbi Testler ve Muayeneler
Doktora gidildiğinde aşağıdaki muayene ve testlerin yapılması gerekebilir:
- Kapsamlı Fiziksel Muayene: Doktor, semptomların değerlendirilmesi için kapsamlı bir fiziksel muayene yapabilir.
- Tıbbi Geçmişin Alınması: Önceki hastalıklar, ailede kalp ya da akciğer hastalığı öyküsü, kullanılan ilaçlar ve sigara içilip içilmediğine dair tıbbi geçmiş alınabilir.
- Kan Basıncının Ölçülmesi: Kan basıncı ölçülerek değerlendirme yapılabilir.
- Damar Yoluyla Sıvı Verilmesi: Gerekli görüldüğünde damar yoluyla sıvı verilebilir.
- Elektrokardiyogram (EKG): Kalbin elektriksel aktivitesini ölçen EKG testi uygulanabilir.
- Kan Testleri: Biyokimya ve tam kan sayımı gibi kan testleri yapılabilir.
- Akciğer Grafisi: Akciğerlerde enfeksiyon olup olmadığını kontrol etmek için akciğer grafisi çekilebilir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Göğüs ile ilgili daha ayrıntılı görüntüler elde etmek için BT veya MR çekilebilir.
Bazı Tıbbi Terimler ve Tanımlar
- Angina: Kalp kasının kanlanmasının yetersiz kaldığı için hissettiği ağrı. Genellikle göğüste sıkışma hissi ve çeneye yayılma ile kendini gösterir.
- Mide Fıtığı: Midenin bir kısmının diyaframın kasları ve bağları arasına yerleşmesi durumu.
- Mide Ülseri: Midenin iç yüzeyinde oluşan yaralar.
- Reflü: Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması durumu.
Tedavi Yöntemleri
Göğsün altında ağrı hissetmenin tedavi yöntemleri, ağrının nedenine göre değişiklik göstermektedir. Örneğin kas gerginliği nedeniyle ortaya çıkan ağrılarda istirahat, soğuk kompres uygulaması ve ağrı kesiciler etkili olabilirken kalp ile ilgili problemler göğsün altındaki ağrıya neden oluyorsa bu sefer daha karmaşık tedaviler gerekebilir. Kalp yetmezliği yaşayan bir hastaya sıvı ve tuz kısıtlamasıyla birlikte diüretik ilaçlar verilebilir; anjiyo gerektiren bir durum söz konusuysa anjiyoplasti yöntemine başvurulabilir.
Tedavi planı, hastanın özel durumu göz önünde bulundurularak hekim tarafından belirlenir. Bu nedenle mutlaka bir uzmana danışmak ve hekim önerilerine uymak gerekmektedir.