Kalp ağrısı, kalbi besleyen damarları besleyen damarlarda oluşan bir sorun nedeniyle görülebilir. Tıbbi adı angina olan kalp ağrısı göğüs ağrısı ile karıştırılabilir ancak ikisi birbirinin alternatif ismi değildir. Angina olarak bilinen kalp ağrısı ile göğüs ağrısı arasında benzerlikler olsa da ikisinin farklı tıbbi tanımları ve anlamları vardır. Kalp ağrısı şikayeti olan kişilerin mutlaka uzman bir doktora görünmesi ve gerekli tıbbi testlerin yapılması gerekir. Çünkü kalp ağrısı ile göğüs ağrısı birlikte görülebilir ve ayrım sağlanamazsa kalp krizinin ortaya çıkması gibi hayati bir durumla karşılaşılabilir.
Kalp Ağrısı Nedir?
Kalp ağrısı, kalbi besleyen damarları besleyen damarlarda oluşan bir sorun nedeniyle görülebilir. Kalp krizi ile karıştırılabilen kalp ağrısı, kalp krizine giden yolda atılan bir adım olarak da düşünülebilir. Kalp ağrısının en önemli özelliği dinlenme halinde geçmesidir. Fakat bu durum kişinin kalp krizi geçirmediği anlamına gelmez. Bu nedenle kalp ve damar sağlığı ile ilgili şikayeti olan kişilerin ihmal etmeden bir kardiyoloji uzmanına görünmesi gerekir.
Kalp ağrısı, kalbin oksijen ihtiyacının artması ve bunu karşılayacak miktarda kan akışının olmaması nedeniyle oluşur. Bu durum koroner arter hastalığı olarak bilinen kalp damar hastalıklarından kaynaklanır. Koroner arter hastalığının en sık görülen türü de anjina pektoris olarak bilinen göğüs ağrısı veya sıkışma hissidir. Anjina pektoris başlangıçta fiziksel aktivite ile tetiklenirken dinlenme ile geçer ancak zamanla daha az efor ile ortaya çıkıp dinlenmeyle geçmeyebilir. Bu durum kalbin ciddi şekilde etkilendiğinin ve hayatı tehdit eden bir durumun oluşabileceğinin habercisi olabilir.
Kalp ağrısının yanı sıra aşağıdaki şikayetlerden herhangi birisi görüldüğünde acil servise başvurulmalıdır.
- Sol kollarda ve özellikle de omuz bölgesinde ağrı,
- Nefes darlığı,
- Bulanık görme ya da göz kararması,
- Aşırı terleme ve soğuk, nemli eller,
- Mide bulantısı,
- Endişe hali,
- Göğüs bölgesinde sıkışma hissi.
Kalp Ağrısının Belirtileri Nelerdir?
Kalp ağrısının başlıca belirtisi olan angina, tipik ve atipik olarak iki şekilde sınıflandırılabilir. Tipik angina, göğüs bölgesinde baskı, sıkışma, şişkinlik, yanma ya da enfeksiyona benzer hislerle kendini gösterir. Bu tip angina genellikle eforla ortaya çıkar ve dinlenmeyle geçer. Atipik angina ise göğüs ağrısının daha farklı şekillerde hissedilmesiyle tanımlanır. Örneğin erkeklerde yaygın olarak sol kola vuran ağrı ya da nefes darlığıyla birlikte görülen angina kadınlarda atipik angina örnekleri arasında sayılabilir.
Bu iki angina türü dışında kalp ağrısının başka türleri de bulunur ve bunlar aşağıdaki gibi çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir:
- Prinzmetal anjinası: Gece uyku sırasında ortaya çıkan ve dinlenmeyle geçen göğüs ağrılarıdır. Geçici spazm nedeniyle oluşur ve nadir görülür.
- Stresle indüklenen anjina: Yoğun fiziksel aktivite ve stres nedeniyle kan akışındaki azalma ile oluşur.
- Sıcak duş anjinası: Sıcak bir duş alındığında kan damarlarının genişlemesiyle meydana gelir.
- Kardiyomiyopatiye bağlı anjina: Kalp kasının giderek zayıflamasıyla ortaya çıkan ve dinlenmeyle geçmeyen anjina türüdür.
Kalp Ağrısında Hangi Belirtiler Görülür?
Kalp ağrısında aşağıdaki belirtiler görülebilir.
- Göğüs bölgesinde baskı yaratan bir ağrı,
- Sol kola yayılan ağrı,
- Nefes darlığı,
- Aşırı terleme ve soğuk, nemli eller,
- Bulanık görme veya göz kararması,
- Mide bulantısı,
- Endişe hali.
Kalp Ağrısına Ne İyi Gelir?
Kalp ağrısına iyi gelecek olan yöntemler kişinin kalbine zarar veren alışkanlıklarından vazgeçmesi ile mümkün olabilir. Kalp sağlığını korumak için sigara içilmemeli ve içilen sigara mutlaka bırakılmalıdır. Düzenli egzersiz yapmak kalp sağlığını korur. Yüksek tansiyon, şeker ve kolesterol içeren gıdalardan mümkün olduğunca uzak durulmalı ve düzenli kontrole gidilmelidir. Yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte gerekli görülmesi halinde ilaç tedavisine de başlanabilir.
Kalp bölgesinde şiddetli bir ağrı hissediliyorsa bu durum mutlaka acil servise başvurmayı gerektirir. Bu durumda aşağıdaki belirtilerin de göz önünde bulundurulması gerekir:
- Ağrı sol kola yayıldıysa,
- Nefes darlığıyla birlikte göğüste sıkışma hissi varsa,
- Bulanık görme veya göz kararması varsa,
- Aşırı terleme ve soğuk, nemli eller hissediliyorsa,
- Mide bulantısı veya kusma görüldüyse.
Kalp Ağrısının Nedenleri Nelerdir?
Kalp ağrısının en yaygın nedeni koroner arter hastalığıdır. Koroner arter hastalığı ise kalbi besleyen damarlarda plak birikmesi ve daralması nedeniyle oluşur. Zamanla bu plakler sertleşir ve kan akışını engellemeye başlar. Buna bağlı olarak kalbin oksijen ihtiyacını karşılayacak kan akışı olmaz ve kalp ağrısı oluşur.
Bunun dışında aşağıdaki nedenler de kalp ağrısını tetikleyebilir.
- Aort anevrizması: Aort damarının genişlemesiyle oluşan anevrizma zamanla yırtılır ve ciddi kanamalara yol açabilir.
- Pulmoner emboli: Akciğerlerde meydana gelen kan pıhtısıdır. Kalp ağrısının yanında ani nefes darlığı ve hızlı solunum gibi şikayetlere de neden olur.
- Pneumoni: Zatürre olarak bilinen bu hastalık akciğerlerin enfekte olmasıdır. Kalp ağrısının yanında yüksek ateş, öksürük ve balgamlı soluk alma gibi belirtiler görülür.
- Zatürre: Akciğerlerin iltihaplanmasıyla meydana gelir ve yüksek ateş, öksürük gibi belirtilere yol açar.
- Perikardit: Kalbi saran zarın iltihaplanmasıdır. Göğüs bölgesinde keskin bir ağrı oluşmasına neden olur.
- Astım: Akciğerlerde meydana gelen hava kaçaklarıyla göğüste sıkışıklık hissi oluşur ve kalp ağrısını tetikleyebilir.
- Reflü: Mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla göğüs kemiği arkasında yanma hissi oluşturur ve kalp ağrısıyla karıştırılabilir.
- Anksiyete bozuklukları: Yoğun kaygı atakları sonucunda kalp atış hızında artış ve hipertansiyon görülebilir. Bu durum kalp ağrısını tetikler.
- Kas-iskelet sistemi problemleri: Göğüs duvarında bulunan kaslarda meydana gelen yaralanmalar veya iltihaplanmalar da kalp ağrısını tetikleyebilir.
Kalp Ağrısında Risk Faktörleri Nelerdir?
Aşağıdaki durumlar kalp ağısı riskini artırır:
- Ailede erken yaşta kalp hastalığı öyküsü olması,
- Kişinin sigara kullanıyor olması ya da pasif içici konumunda bulunması,
- Kişinin yüksek tansiyon ya da şeker hastalığı bulunması,
- Kişinin kolesterol seviyelerinin yüksek olması ya da LDL kolesterolün HDL kolesterolünden fazla olması,
- Kişinin fiziksel olarak aktif olmaması,
- Kişinin aşırı kilolu ya da obez olması,
- Kişinin sağlıklı beslenmiyor olması ya da sebze-meyve tüketiminin az olması.
Kalp Ağrısı Teşhisi Nasıl Konulur?
Kalp ve damar sağlığıyla ilgili sorunlarda teşhis süreci öncelikle hastanın semptomlarının değerlendirilmesiyle başlar. Bunun için hasta şikayetlerini eksiksiz anlatmalıdır. Şikayetlerin değerlendirilmesiyle birlikte aşağıdaki tıbbi testler teşhis için uygulanabilir:
- Elektrokardiyogram (EKG),
- Efor testleri,
- Ekokardiyogram (kalbin ultrasonu),
- Angiografi (damarların film çekimi),
- Kardiyak MR (Manyetik Rezonans),
- Kardiyak BT (Bilgisayarlı Tomografi),
- Kardiyak PET/CT (Pozitron Emisyon Tomografisi).
Kalp Ağrısının Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kalp ağrısının tedavisi altında yatan sebeplere göre değişiklik gösterir. Öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri doktor tarafından önerilebilir. Bunun yanında ilaç tedavisi de planlanabilir. Daha ileri vakalarda ise cerrahi müdahale gerekebilir.
Tedavi planlamasında aşağıdaki yöntemler kullanılabilir:
- Ağrı kontrolü için çeşitli ilaçlar verilebilir,
- Bazı hastalarda damarları açmak için anjiyoplasti adı verilen yöntem uygulanabilir,
- Damarların genişletilmesi için stent yerleştirilebilir,
- Bazı hastalarda baypas ameliyatı planlanabilir,
- Bazı hastalarda kalbin elektriksel aktivitesini düzenlemek için pil takılması gerekebilir,
- Tedavi planlamasında kardiyak rehabilitasyon programı önerilebilir.