Kronik pelvik ağrı sendromu, 6 aydan uzun süredir devam eden ve tanımlanmış bir pelvik rahatsızlıkla ilişkilendirilemeyen ağrılar olarak tanımlanmaktadır. Bu sendrom, erkekleri ve kadınları eşit oranda etkileyebilir. Kültürel farklılıklar ve kişilerin içinde bulundukları sosyoekonomik durum kronik pelvik ağrının görülme sıklığını etkileyebilir.
Kronik pelvik ağrı sendromunun etiyolojisi karmaşık ve çok boyutludur. Bu sendromun ortaya çıkmasında psikososyal faktörler, nörojenik inflamasyon, immün reaksiyonlar ve pelvik organları etkileyen travmalar gibi çok sayıda faktör rol oynayabilir.
Ağrının değerlendirilmesi için kullanılan en yaygın ölçek Numerik Ağrı Derecelendirme Ölçeği (NRS)’dir. Bu ölçek hastaların 0-10 puan aralığında hissettikleri ağrı seviyesini belirtmelerine olanak tanır. Pelvik Ağrı Çalışma Grubu tarafından International Pelvic Pain Society (IPPS) bünyesinde oluşturulan ve Chronic Pelvic Pain Scale olarak bilinen çok boyutlu değerlendirme aracında ise ağrının fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan değerlendirilmesi mümkündür.
Kronik Pelvik Ağrı Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Kronik pelvik ağrı sendromunun en temel ve en önemli belirtisi pelvik bölgede 6 aydan uzun süredir devam eden ağrıdır. Pelvik bölge genel olarak alt karnın ılımlı ya da şiddetli bir ağrı hissettiği yerdir. Bu ağrının yanı sıra sendroma eşlik edebilecek diğer semptomlar şunlardır:
- Ağrı ile ilişkili kaygı ve depresyon
- Ağrıyı artıran adet dönemleri (dismenore)
- İlişkiye bağlı (kopül) ya da ilişkiden bağımsız (non-kopül) pelvik ağrı
- Pelvik organlara dokunulduğunda ya da pelvik organlardan birinin hareketiyle artan hassasiyet
- Pelvik bölgeyi etkileyen herhangi bir aktivite ile artan ağrı (oturmak, kalkmak, ağır kaldırmak gibi)
- Ağrı ile ilişkili olarak ortaya çıkan idrar sıklığında artış, aciliyet hissi ya da idrar yaparken ağrı
- Pelvik bölgedeki organlarla ilişkili olarak ortaya çıkan bağırsak semptomları (kabızlık, dışkılama güçlüğü, dışkıda kan)
- Adet dönemlerinde ağrının artmasıyla ilişkili olarak ortaya çıkan adet başına 1-3 gün süren baş ağrısı
- Başkalarının anlamadığı ve anlayamayacağı bir ağrı
- Ağrının vücudun farklı bölgelerine yayıldığı hissi
Kronik Pelvik Ağrı Sendromu Neden Olur?
Kronik pelvik ağrı sendromunun nedenini bulmak oldukça zor olabilir. Bu durumun altında yatan nedenin belirlenmesi için ayrıntılı bir pelvik muayene ve kapsamlı bir değerlendirme sürecinin gerçekleştirilmesi gerekir. Tanı sürecinde karşılaşılabilecek güçlükler, kronik pelvik ağrı sendromunun çok farklı hastalık grupluyla benzer semptomlar paylaşmasından kaynaklanır. Bu sendrom; endometriozis, interstisyel sistit, inflamatuar barsak hastalığı, romatoid artrit, fibromyalji ve mesane ağrı sendromu gibi çeşitli pelvik ve sistemik hastalıklardan sonra ortaya çıkabilir.
Kronik Pelvik Ağrı Sendromu ile İlişkili Hastalıklar
Aşağıda kronik pelvik ağrı sendromu ile ilişkili hastalıklar yer almaktadır:
- Endometriozis: uterus içini döşeyen dokunun uterus dışına çıkmasıyla ortaya çıkan bu rahatsızlıkta adet dönemlerinde şiddetli ağrılar görülebilir. Ağrılar aynı zamanda adet döneminden bağımsız olarak da yaşanabilir. Endometriozis kadınlarda kronik pelvik ağrının en sık görülen nedenlerinden biridir.
- Lumbosakral disk hernisi: bel ve kalça bölgesinde ağır kaldırma, zorlanma ya da ani hareketler sonrasında ortaya çıkan bu rahatsızlıkta siyatik tarzında bacaklarda uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük hissi yaşanabilir. Kronik pelvik ağrı sendromunun altında yatan nedenlerden biri de lumbosakral disk hernisi olabilir.
- Sakroileit: bel ve kalça bölgesinde hafif ya da orta düzeyde başlayıp zamanla şiddetlenen sakroileit, oturmak ya da ağır kaldırmak gibi pelvik bölgeyi etkileyen aktivitelerle artan bir ağrıya yol açabilir. Sakroileit kronik pelvik ağrı sendromu ile ilişkili hastalıklardan biridir.
- Fıtık: karın kaslarının zayıfladığı bölgelerinde iç organların yer değiştirmesiyle ortaya çıkan fıtık, kronik pelvik ağrı sendromuna neden olabilecek rahatsızlıklardandır.
- Mide-bağı problemleri: mide-bağı problemleri kronik pelvik ağrı sendromuna yol açabilirken bu sendroma sahip kişilerde de mide-bağı problemleri görülebilir.
- Kronik sistit: mesanenin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan kronik sistitte idrar sıklığında artış, aciliyet hissi ve idrar yaparken ağrı gibi semptomlar görülebilir. Bu rahatsızlık kronik pelvik ağrı sendromuna da neden olabilir.
- Dismenore: adet dönemlerinde şiddetli ve dayanılmaz ağrılar yaşanan dismenore, kadınlarda sık görülen bir durumdur. Adet dönemlerinde ağrının daha şiddetli yaşanması kronik pelvik ağrı sendromunun tanısını güçlendirebilir.
- Laparoskopik kist eksisyonu: over kistlerinin çıkarıldığı laparoskopik cerrahinin kronik pelvik ağrı sendromuna neden olabileceği düşünülmektedir. Ancak bu durum oldukça nadirdir.
Kronik Pelvik Ağrı Sendromu Teşhisi Nasıl Konur?
Kronik pelvik ağrı sendromunun tanısı için öncelikle ayrıntılı bir hasta öyküsü alınması gereklidir. Doktor hastadan kronik pelvik ağrının ne zamandan beri devam ettiğine ve bu süre zarfında hangi tedavilerin uygulandığına ilişkin bilgi alır. Daha sonra fiziksel muayenesine geçilir. Bu süreçte karşılaşılabilecek güçlükler kronik pelvik ağrının çok farklı hastalık grupluyla benzer semptomlar paylaşmasından kaynaklanır.
Kronik pelvik ağrının altında yatan nedenin belirlenebilmesi için aşağıdaki tetkikların yapılması gerekebilir:
- Ağrının altında yatan olası nedenlere göre kan sayımı, karaciğer fonksiyon testleri, böbrek fonksiyon testleri ve kalsiyum düzeyi gibi temel kan testleri
- Hamilelik durumunun değerlendirilmesi için gebelik testi
- Ağrının altında yatan olası nedenlere göre idrar tahlili
- Ağrının altında yatan olası nedenlere göre dış genital organların değerlendirilmesi için jinekolojik muayene
- Ağrının altında yatan olası nedenlere göre rektal muayene
- Ağrının altında yatan olası nedenlere göre yapılacak endoskopi ya da kolonoskopi gibi girişimsel işlemler
Kronik Pelvik Ağrı Sendromu Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kronik pelvik ağrı sendromunun tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır:
- Fiziksel terapi: kronik pelvik ağrı sendromunda fiziksel terapi yöntemlerine başvurulabilir. Fiziksel terapistler kronik pelvik ağrı sendromunun altında yatan nedene göre özel egzersizler önerebilirler. Bazı durumlarda nefes egzersizleri, germe egzersizleri ve güçlenme egzersizleri gibi özel egzersizlerin uygulanması yararlı olabilir. Ayrıca fiziksel terapistler core kasların güçlendirilmesine yönelik egzersizler de önerebilirler. Core kaslar vücudun merkezini oluşturan omurganın etrafında yer alan kaslardır. Core kaslarının güçlendirilmesi pelvic taban kaslarını destekler. Böylece pelvic tabanda oluşabilecek gerginlik ve spazm azalır. Pelvic tabanda oluşan spazmı azaltmaya yönelik özel teknikler de içeren fiziksel terapi yöntemleri kronik pelvik ağrı sendromu tedavisinde kullanılabilir.
- Nöromodülasyon teknikleri: sinir sisteminin nörolojik bozukluklar sonucu geçirdiği değişimleri düzeltmek için uygulanan teknikler olan nöromodülasyon teknikleri kronik pelvik ağrı sendromunun tedavisinde de kullanılabilir. Nöromodülasyon tekniklerinden sacral sinir stimülasyonu sakral sinirlerin elektriksel olarak uyarılmasını sağlar ve pelvic tabanla ilgili semptomları hafifletebilir. Pudendal sinir stimülasyonu da pelvic tabanı etkileyen sinirleri uyarmak için nöromodülasyon tekniğinden faydalanır. Her iki nöromodülasyon tekniği kronik pelvik ağrı sendromunda görülen ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak tedavinin etkinliği kişiden kişiye değişebilir ve her hasta için uygun olmayabilir. Tercih edilen yöntemler genellikle fizyoterapistler tarafından belirlenir.”
- Ilımlı egzersizler: yürüyüş gibi ılımlı egzersizler kronik pelvik ağrı sendromunun tedavisinde faydalı olabilir. Ancak ağır egzersizlerin yapılmaması önemlidir çünkü ağır egzersizler pelvic tabandaki gerginliği artırabilir.”
- Psiko-eğitim: psikolog ya da psikiyatristle yapılan psikoterapilerle eğitimin birlikte düşünülebileceği bir tedavi yöntemidir psiko-eğitim. Psiko-eğitim sayesinde pelvic taban kaslarının gerginliğini azaltmaya yardımcı olacak tekniklerin öğrenilmesi sağlanır. Ayrıca psiko-eğitimle ağrıyı kontrol etmek için bilişsel davranışçı terapinin nasıl uygulanacağı hakkında bilgi edinilmesi mümkün olabilir. Bilişsel davranışçı terapide kişinin düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeye yönelik teknikler uygulanır. Böylece olumsuz düşüncelerin yerini olumlu düşünceler alır ve stresle başa çıkmak için etkili yöntemler öğrenilir.”
- Ağrı yönetimi: Cleveland Clinic‘in yayınladığı makaleye göre kronik pelvik ağrı sendromunda görülen şiddetli ağrılarla başa çıkabilmek için opioid bazlı ağrı yönetimi planlarına başvurulabilir. Opioid bazlı planların yanında antidepresan, antikonvülzan, topikal lidokain, bupropion, gabapentin, dexamethasone, tramadol, naproxen, lamotrigine, pregabalin, buprenorphine, dexamethasone, lidocaine patch, SAPHO
Kronik Pelvik Ağrı Sendromu ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Kronik Pelvik Ağrı Sendromu Cinsel Hayatı Etkiler mi?
Kronik pelvik ağrı sendromu cinsel hayata etki edebilecek düzeyde vakalarda yaygın olarak pelvis bölgesini etkileyen anormallikler görülür. Duyulan şiddetli ve dayanılmaz ağrılar nedeniyle kişiler cinsel ilişkiye girme konusunda isteksizleşebilir ya da cinsel ilişki sırasında daha önce hiç deneyimlemedikleri bir ağrı ile karşılaşabilir.
Kronik Pelvik Ağrı Sendromu Gebelikte Ne Gibi Sorunlara Neden Olur?
Kronik pelvik ağrı sendromu gebelikte sorunlar yaşanmasına neden olabilir ancak bu durum nadir görülür. Kronik pelvik ağrısı olan kadınların büyük bir kısmı gebelik sürecinde yaşadıkları hormonel değişiklikler nedeniyle kronik pelvik ağrılarının azaldığını deneyimlediklerini belirtir.
Kronik Pelvik Ağrı Sendromu Kansere Dönüşür mü?
Kronik pelvik ağrı sendromunun kansere dönüşmesi söz konusu değildir.