Baş ağrısı; baş, boyun ve omuz bölgesinde hissedilen ve genel olarak tekrarlayan ağrılardır. Daha detaylı bir tanımla; baş ağrısı, başın içindeki ve çevresindeki sinirlerin, kasların ve kan damarlarının uyarılması sonucu oluşan ağrıdır. Baş ağrısı, dünya genelinde en yaygın görülen rahatsızlıklardan biri olup, hemen herkesin yaşamları boyunca en az bir kez deneyimlediği bir durumdur. Genellikle kısa süreli ve hafif olan baş ağrıları, nadiren kronikleşerek uzun süreli bir hale bürünebilir.
Baş Ağrısının Nedenleri Nelerdir?
Baş ağrısının birçok farklı nedeni olabilir. Genel olarak baş ağrısının oluşumunu tetikleyen etkenler arasında stres, yetersiz uyku, aşırı uyku, açlık, susuz kalma, sinüzit, yüksek tansiyon, migren, aşırı kahve veya alkol tüketimi, soğuk algınlığı ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, başın darbe alması ve yoğun egzersiz bulunmaktadır. Bununla birlikte baş ağrısı; beyin tümörleri, menenjit ve anevrizma gibi ciddi hastalıkların da belirtisi olabilir.
Baş ağrısının en yaygın nedeni gerilim tipi baş ağrısıdır. Gerilim tipi baş ağrısına neden olan faktörler arasında stres, yorgunluk, aşırı çalışma, kas gerginliği, yanlış uyku pozisyonu ve boyun düzleşmesi yer almaktadır. Migren ise kadınları daha çok etkileyen ve baş ağrısını tekrarlayan ataklar şeklinde gösteren ikinci en yaygın baş ağrısı tipidir. Migrenin nedenleri henüz tam olarak anlaşılamamış olsa da genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Migren atağını tetikleyen unsurlar arasında aşırı stres, hormonal değişiklikler, bazı gıda ve içecekler (çikolata, peynir, alkol), kafein yoksunluğu, sigara kullanımı ve hava durumu değişiklikleri yer almaktadır.
Kafatası içi basıncı arttığı zaman da baş ağrısı görülebilir. Kafatası içi basıncını arttıran faktörler arasında travmalar, ansefalit ve serebrospinal sıvı sızıntıları yer almaktadır. Beyin zarlarının iltihaplanması sonucu oluşan menenjitte de baş ağrısı görülür ve menenjitte baş ağrısına ateş, bulantı ve kusma gibi semptomlar eşlik eder. Ayrıca beyin damarlarının iltihaplanması sonucu oluşan vaskülitte de baş ağrısı meydana gelir.
Baş Ağrısının Belirtileri Nelerdir?
Baş ağrısının en temel belirtisi doğal olarak ağrıdır. Baş ağrısıyla birlikte görülen diğer belirtiler ise baş ağrısının tipine göre değişiklik gösterebilir. Baş ağrısı sonucunda oluşan genel semptomlar şunlardır:
- Ağrı: Baş bölgesinde ve çevresinde oluşan baskı ya da zonklayıcı tarzda hissedilen ağrı
- Ağrı şiddetinin değişkenliği: Baş ağrısının şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterir.
- Ağrının konumlanması: Baş ağrısı genellikle yaygın olarak tüm başı kapsar ancak bazen belirli alanlarla sınırlı da olabilir.
- Ağrı süresinin farklılığı: Baş ağrısının ne kadar sürdüğü kişiden kişiye değişiklik gösterir; bazı kişilerde dakikalarca sürerken bazı kişilerde günlerce sürebilir.
Baş ağrısı ile birlikte oluşan diğer semptomlar şu şekildedir:
- Bulantı
- Kusma
- Işığa karşı hassasiyet (fotofobi)
- Sesi fazla duyma (hipersensitivite)
- Kokulara karşı hassasiyet (biyer)
- Ağrıyan bölgenin çevresine dokunulduğunda ya da hafifçe okşendiğinde hissedilen hassasiyet
- Ağrıyan bölgenin etrafında kas gerginliği
- Ağrı ile birlikte ateş
- Ağrı ile birlikte burun akıntısı
- Ağrı ile birlikte boğazda yanma ya da tahriş hissi
- Ağrı ile birlikte öksürük
- Ağrı ile birlikte nefes darlığı
- Odaklanmada zorluk
- Unutkanlık
- Sinirlilik
- Uyku problemleri
Baş Ağrısının Risk Faktörleri Nelerdir?
Baş ağrısı riskini arttıran faktörler genel olarak şunlardır:
- Stres
- Yetersiz uyku ya da fazla uyuma
- Açlık ya da aşırı yemek yeme
- Sigara kullanımı
- Alkol tüketimi
- Yüksek tansiyon
- Migren öyküsü olan aile üyeleri
- Bazı gıda ve içecekler (çikolata, alkol, peynir)
- Kafein yoksunluğu
- Hava durumu değişiklikleri
- Hormonal değişiklikler
Baş Ağrısında Tanı Nasıl Konulur?
Baş ağrısı tanısı genel olarak klinik bulgulara dayanarak konulur. Baş ağrısı tipi belirlenerek ona göre tedavi planlaması yapılır. Ayrıca baş ağrısının altında yatan nedenin de belirlenmesi gerekir. Bu nedenle hastadan detaylı bir tıbbi öykü alınarak baş ağrısının nedenlerine yönelik sorular sorulur. Ardından baş bölgesinin yanı sıra boyun ve omuz bölgelerinde de ağrı olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Baş bölgesinin yanı sıra boyun ve omuz bölgelerindeki gerginlik ve sertlik kas kaynaklı gerilim tipi baş ağrısını düşündürürken; yalnızca baş bölgesinde ağrı olması ise migreni akla getirmelidir. Ayrıca atağın süresi, sıklığı, şiddeti gibi bilgiler toplanarak baş ağrısının günlük yaşamı ne kadar etkilediği sorgulanmalıdır.
Tanı için fiziksel muayene yapılmasının yanı sıra nörolojik muayene de gerekebilir. Nörolojik muayene ile reflekslere, motor güce, dengeye, koordinasyona ve algıya bakılarak merkezi sinir sistemiyle ilgili herhangi bir problem olup olmadığı anlaşılır. Gerek duyulması halinde aşağıdaki tetkikler yapılarak baş ağrısının altında yatan neden belirlenebilir:
- Kandaki kalsiyum ve magnezyum düzeyine bakmak için biyokimya kan testi
- Tansiyonu ölçmek için direkt manşet tansiyon aleti kullanımı
- Boyun omurları ve omuriliği değerlendirmek için servikal manyetik rezonans görüntüleme (MRG) çekimi
- Beyin sağlığı ve gelişimini değerlendirmek için beyin manyetik rezonans görüntüleme (MRG) çekimi
- Nabzı ölçmek için direkt nabız ölçer kullanımı
- Damar tıkanıklıklarını değerlendirmek için ultrasonografi tetkiki
Baş Ağrısının Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Baş ağrısının tedavisi genel olarak baş ağrısını oluşturan nedenin ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Bunun yanı sıra baş ağrısını geçici olarak dindiren yöntemler de bulunmaktadır. Baş ağrısını geçici olarak dindiren yöntemler arasında soğuk kompres uygulaması, masaj yapılması, aromaterapi uygulaması (lavanta ya da nane yağı gibi bitkisel yağların kullanımı), bilgisayar kullanım pozisyonunun düzeltilmesi, boyun kaslarını gevşetmek için egzersiz yapılması ve su içmek gibi yöntemler yer almaktadır.
Daha ciddi vakalarda ise tedavi planlaması yapılırken baş ağrısının tipine göre ilaç kullanımı ya da alternatif tedavi yöntemlerine yönelmek gerekebilir. Migrende atak sırasında oluşan bulantı ve kusmayı kontrol altına almak için antiemetikler kullanılabilirken; migrende görülen şiddetli ağrı için triptan grubundan oral ya da burun sprey formda ilaçlar tercih edilebilir. Baş ağrısının şiddetini azaltmak için ise nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (naproksen sodyum, ibuprofen) ya da asetaminofen içeren ilaçlar kullanılabilir.
Ağrı şiddetini azaltmaya yönelik ilaçlar; aspirin, ibuprofen ya da parasetamol içeren standart dozların kullanımıyla başlanabilir. Bu tip standart doz ilaçlar; aspirin ve ibuprofen gibi nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar ile parasetamolü kapsamaktadır. İlaçların kullanım sıklığı baş ağrısının tipine göre değişiklik gösterir. Örneğin gerilim tipinde kullanılan ilaçlar migren hastalarında aynı etkiyi göstermeyebilir. Ayrıca migren atağı sırasında kullanılan ilaçlarda kişilerde farklı yan etkilere sebep olabilir.
Migren tedavisinde yaygın olarak triptan grubu ilaçlar kullanılır. Triptanlar; oral yolla (ağızdan) ya da burun sprey formunda kullanılabilen migren ataklarına yönelik ilaçlardır. Bu gruptaki ilaçlar serotoninin spesifik reseptörlerini bloke ederek etki mekanizması oluşturur. Triptan grubundaki ilaçların kullanımında dikkat edilmesi gereken unsurlar;
- Migren hastasının iskemik kalp hastalığı (koroner arter hastalığı), hipertansiyonu (yüksek tansiyon), cerebrovasküler olay (felç) ya da periferal vasküler hastalığı olmaması gereklidir.
- Migren hastasında bu sayılan unsurlar varsa triptan kullanımı kontrendike olup yerine farklı migren tedavi yöntemleri tercih edilmelidir.
Baş Ağrısından Nasıl Korunulur?
Baş ağrısından korunmak için stres seviyesini azaltmak gerekir. Bunun yanı sıra düzenli uyumak, yeterince dinlenmek, sağlıklı beslenmek, susuz kalmamaya dikkat etmek, sigara içmemek ya da pasif içicilikten kaçınmak ve alkolü azaltmak önemlidir. Ayrıca uzun süre bilgisayar kullanmak zorunda olan kişilerin pozisyonunu doğru şekilde oturtması sağlanmalı; boyun kaslarını gevşetmek için egzersiz yapılmalı ve su içmeyi unutmayarak vücudu yeterince sıvılandırmaya dikkat edilmelidir.