Ağrı Nedir, Ağrının Nedenleri ve Ağrı Çeşitleri

Ağrı; dokularda meydana gelen hasar, hasara neden olabilecek durumlar veya bedende meydana gelen herhangi bir rahatsızlığı işaret eden uyarı sinyali olarak tanımlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan açıklamada ise ağrı; fiziksel, ruhsal veya sosyal refahı olumsuz yönde etkileyen, gerçek veya potansiyel doku hasarına eşlik eden veya bu hasarla tanımlanan deneyim olarak tanımlanmıştır. 2020 yılında yapılan araştırmaya göre dünya genelinde her 5 kişiden 1’inin kronik ağrı yaşadığı tespit edilmiştir. 2020 yılında yapılan başka bir araştırmada ise ağrının 65 yaş üstü bireylerin yaklaşık %30’unda görüldüğü, %12’sinin ise ağrının hayat kalitesini etkilediğini beyan ettiği ortaya konmuştur. Türkiye’de ise Ağrı ve Kontrolsüz Sıvı Yönetimi Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre; Türkiye’de yapılan anketlerde her 10 kişiden 7’sinin ağrısının olduğu ve %77’sinin ağrıyı daha önce deneyimlediği gözlemlenmiştir.

Ağrı Çeşitleri

Ağrı çeşitleri; başlangıç şekline göre (akut-kronik), ağrının kaynağına göre (somatik, visceral, nöropatik, psikojenik), ağrının karakterine göre (yanıcı, bıçak saplanması, sızı), ağrının şiddetine göre (hafif, orta, şiddetli) ya da ağrının süresine göre (intermitan, sürekli) yapılabilir.

Ağrının Kaynağına Göre Ağrı Çeşitleri

Ağrının kaynağına göre ağrılar somatik ağrı, visceral ağrı, nöropatik ağrı ve psikojenik ağrı olarak sınıflandırılabilir.

Somatik Ağrı

Somatik ağrı, cildin, kasların, kemiklerin veya eklemlerin hasar gördüğünde meydana gelen açık bir yaralanmaya bağlı olarak oluşan ağrıdır. Somatik ağrıda hasar gören bölgenin yeri ve sebebi kolayca tespit edilebilir. Bu tür ağrılar hassas noktalar (trigger point) içerir. Somatik ağrılar yüzeyel veya derin olarak ikiye ayrılır. Yüzeyel somatik ağrılar ciltte meydana gelen sıyrıklar ya da küçük yaralanmalara bağlı meydana gelirken, derin somatik ağrılar kaslarda, ligamentlerde, tendonlarda ve kan damarlarında oluşan hasarlara bağlı oluşur. Somatik ağrılar genellikle keskin veya zonklayıcıdır.

Visceral Ağrı

Visceral ağrı; kalp, akciğerler, karaciğer, mide ve bağırsağın yanı sıra mesane ve üreme organları gibi iç organlardaki hasar nedeniyle oluşan ağrıdır. Hasar gören iç organların çevresindeki sinir uçlarının uyarılması sonucunda meydana gelen visceral ağrılar sıkça iç organların bulunduğu bölgedeki göğüs kafesi ya da karın içerisinde hissedilir. Visceral ağrılar genellikle keskin, bıçak saplanması tarzında olabilir fakat aynı zamanda derin ve zonklayıcı şekilde de hissedilebilir. Visseral ağrı; mide bulantısı, kusma gibi semptomlara da neden olabilir.

Nöropatik Ağrı

Ağrı çeşidi olan nöropatik ağrı; sinir sistemi hastalıklarında veya sinirlerde meydana gelen yaralanmalar sonucunda oluşur. Nöropatik ağrılarda genellikle keskin, yakıcı ya da bıçak saplanması tarzında olduğu bildirilse de bazı hastalarda nöropatik ağrı elektrik çarpması hissine benzetilir. Ayrıca bazı hastalarda bu tarz ağrılar kaşıntı olarak da tanımlanabilir. Nöropatik ağrılar; diyabetik nöropati, travmatik sinir yaralanmaları, multiple skleroz (MS), omurilik yaralanmaları ve Guillain-Barré sendromu gibi durumlarda görülebilir.

Psikojenik Ağrı

Psikojenik ağrı; kişinin psikolojik durumundan kaynaklanan bedensel ve duygusal stresin bir sonucu olarak ortaya çıkan ağrıdır. Psikojenik ağrı genellikle nöropatik ya da somatik ağrıyla karıştırılır ancak psikojenik ağrı kişide herhangi bir fizyolojik hasar olmadan meydana gelir. Psikojenik ağrının tetiklenmesinde stres, korku, anksiyete ve depresyon gibi ruhsal bozukluklar etkili olabilir.

Ağrının Şiddetine Göre Ağrı Çeşitleri

Ağrının şiddetine göre ise hafif, orta ve şiddetli olarak sınıflandırılır.

Hafif Ağrı

Hafif ağrı; kişiyi çok fazla etkilemeyen ve günlük aktiviteleri aksatmayan hafif acı hissidir. Hafif ağrılar genellikle kendiliğinden geçer fakat kişiler bu aşamada dinlenme ya da basit tedavi yöntemlerini tercih edebilirler. Baş ağrısı, diş ağrısı ve kas spazmı gibi hafif şiddetli ağrılardır.

Orta Ağrı

Orta ağrı; kişinin aktivitelerini aksatmasa da günlük aktivitelerinde zorlamaya neden olan ve dayanılması güçleşmeye başlayan acı hissidir. Orta şiddetteki ağrılar genellikle dinlenme ya da basit tedavi yöntemleriyle geçmez ve ilaç tedavisi gerektirebilir. Orta şiddetteki acı hissedilen bölgedeki iltihaplanma veya ödemi işaret eder.

Şiddetli Ağrı

Şiddetli ağrı; kişinin günlük aktivitelerini yerine getirmesini imkânsız hale getiren dayanılmaz acı hissidir. Şiddetli ağrılarda ilaç tedavisi yetersiz kalır ve kişiye genellikle fiziksel rehabilitasyon seansları gerekir. Şiddetli ağrı sürekli olabileceği gibi aralıklarla da meydana gelebilir. Şiddetli baş ağrısı, doğum sancısı, kanser hastalığına bağlı ortaya çıkan şiddetli kas ve kemik ağrısı şiddetli ağrı çeşitlerindendir.

Ağrının Süresine Göre Ağrı Çeşitleri

Ağrının süresine göre intermitan (aralıklı) veya sürekli olarak sınıflandırılır.

İntermitan Ağrı

İntermitan yani aralıklı ağrı; belirli sürelerle meydana gelen ve sonra geçen acı hissidir. İntermitan ağrılar genellikle kısa süreli dayanılmaz acı hissiyle karakterizedir fakat hafif düzeyde de olabilirler. İntermitan ya da aralıklı baş ağrıları en yaygın görülen intermitan ağrı çeşididir. İntermitan baş ağrısı türleri arasında migren de bulunur. İntermitan baş ağrısında ataklar arasında hasta normaldir yani uzun süreli bir acı hissedilmez. Aralıklı doğum sancısı ve intermitan kanser ağrıları da diğer örneklerindendir.

Sürekli Ağrı

Sürekli yani devamlı ağrı; kişiye sürekli acı veren ve dayanılmaz hale gelen uzun süreli acı hissidir. Sürekli başağrısı kişiyi oldukça zorlayabilir ve günlük aktiviteleri neredeyse imkânsız hale getirebilir.

Ağrı Çeşitlerinin Diğer Sınıflandırmaları

Ağrı çeşitlerinin diğer sınıflandırmaları arasında lokalizasyonuna göre sınıflama yer alır.

Akut Ağrı Nedir? Akut Ağrı Hakkında Bilgi

Akut ağrı; ani başlayan, kısa süreli ve vücudun normal işleyişini engellemeyen acı hissidir. Akut başağrısı da akut ağrı çeşitlerinden biridir. Akut başağrısının en yaygın nedeni migren krizleridir. Ayrıca gerilim tipi başağrıları da akut başağrısı çeşididir. Akut başağrısı genellikle kişiyi çok fazla etkilemez fakat bazı durumlarda ilaç tedavisi gerekebilir.

Kronik Ağrı Nedir? Kronik Ağrı Hakkında Bilgi

Kronik yani devamlı ağrı; uzun süre devam eden ve kişinin günlük aktivitelerini yerine getirmesini zorlaştıran acı hissidir. Kronik başağrısı da kronik ağrı çeşitlerinden biridir. Kronik başağrısı; haftada bir kez veya daha sık görülen migren ya da gerilim tipi başağrısı olarak tanımlanır.

Ağrı Nedir?

Ağrı; bedenin bir bölgesinde meydana gelen hasar ya da hasara neden olabilecek durumları işaret eden uyarı sinyali olarak tanımlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan açıklamada ise mevcut ya da potansiyel doku hasarına eşlik eden veya bu hasarla tanımlanan ve fiziksel, ruhsal veya sosyal refahı olumsuz yönde etkileyen deneyim olarak tanımlanmıştır.

Ağrı Neden Olur?

Ağrının oluşma nedeni vücudun herhangi bir yerinde meydana gelen zarar veya potansiyel zarar olarak tanımlanabilir. Vücut hasarı meydana geldiğinde sinir uçları uyaranlara yanıt vererek beyne sinyal gönderir ve bu sinyal beyin tarafından algılanarak acı hissedilir.

Ağrı Hissi Nasıl Oluşur?

Ağrı hissinin oluşmasındaki ilk adım vücudun bir yerinde hasarın meydana gelmesi ya da potansiyel hasar riskinin oluşmasıdır. Hasar meydana geldiğinde sinir uçları uyaranlara yanıt vererek beyne sinyal gönderir ve bu sinyal beynin arka kısmında bulunan talamus tarafından işlenir. Beynin diğer bölümleri de acıyla ilgili bilgi alır ve bu bilgi sayesinde kişi acıyı öznel olarak deneyimler.

Ağrının Bedene Etkisi Nedir?

Ağrı bedeni birçok yönden etkiler. Öncelikle kişiyi fiziksel olarak etkileyen ağı bedensel aktiviteyi kısıtlayarak yorgun düşürür. Ayrıca kişiyi zihinsel olarak da etkileyen ağır zihinsel konsantrasyonu bozarak stres seviyesini arttırır.

Ağrıya Duyulan Tolerans Ne Demektir?

Ağrıya duyulan tolerans; kişinin çektiği acıya katlanabilme düzeyi olarak tanımlanabilir. Her insan farklı seviyelerde acıya dayanabilir ve bu dayanıklılık bazı durumlarda zamanla değişebilir.

Tolerans Nasıl Gelişir?

Tolerans gelişimi genellikle ilaç kullanımına bağlı gerçekleşir fakat bazı durumlarda vücudun doğal savunma mekanizmalarıyla da ortaya çıkabilir. Tolerans gelişiminde en önemli faktör sürekli maruz kalınan uyarıcının şiddetinin aynı düzeyde kalmasıdır.

Toleransın İlaç Kullanımı Üzerindeki Etkisi Nedir?

Toleransın ilaç kullanımı üzerindeki etkisi ilacın etkinliğini azaltmasıdır. Tolerans geliştiren kişiler aynı etkiyi elde edebilmek için daha yüksek dozda ilaç kullanmak zorunda kalabilir.

Tolerans Ne Zaman Tehlike Oluşturur?

Tolerans tehlike oluşturmaya başladığı zaman hayati tehlike yaratabilir ya da ölümle sonuçlanabilir.

Tolerans ile Bağımlılık Arasındaki Farklar Nelerdir?

Tolerans ile bağımlılık arasındaki en büyük fark kişi ilaç kullanımını bıraktığında vücuttaki değişimdir.

  • Bağımlılık: Kişi ilacı bırakmaya çalıştığında yoksunluk belirtileri ortaya çıkar ve bu durum bağımlılığın göstergesi sayılır.

  • Tolerans: Kişi ilacı bırakırsa önceki dozda etkili olan ilaç daha sonra tolerans geliştiği için etkili olmayabilir.

Scroll to Top