Ağrı, vücudumuzdaki herhangi bir yerde hissedilebilen, acı veren, sızlatan, yakıcı veya bıçak gibi hissettirebilen can sıkıcı bir histir. Tıptaki tanımı ise vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve sinir sistemine hasar verildiğini veya verilebileceğini bildiren rahatsız edici duyudur. 1 2 Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise ağrıyı; “ağrı veren bir yaralanma, hastalık veya herhangi bir bedensel hasar sonucu meydana gelen fiziksel veya psikolojik olarak tanımlanabilecek his” şeklinde tanımlamaktadır. 3 Kısacası ağrı, vücudumuzda herhangi bir nedenden kaynaklı oluşan bir uyarı sinyalidir.
Ağrı, bir tür sinyal gibidir. Vücudumuzda bir hasar oluştuğunda beyne sinyaller gönderilir ve bu sinyaller ağrı olarak algılanır. Örneğin elinizi sıcak bir sobaya değdirdiğinizde hissettiğiniz ani acı, dokunma sinirlerinizin ısıya maruz kaldığında beyne gönderdiği sinyallerdir. Bu tür ağrılara akut ağrı denir. Akut ağrılar genellikle kısa süreli olup, tedavi ile giderilebilir. Akut ağrılar, vücudun zarar gördüğünü ve zararın kaynağını ortadan kaldırmak gerektiğini haber veren uyarı sinyalleridir. Örneğin, bir yere çarpmanın sonucunda oluşan morluk, şiddetli baş ağrısı, böbrek taşı nedeniyle oluşan ağrı ve doğum sırasında hissedilen ağrılar akut ağrılara örnek verilebilir. 4 5 Akut ağrılar genellikle kısa süreli ve tedaviye yanıt veren ağrılardır.
Ağrının Sınıflandırılması
Ağrının sınıflandırılmasında birçok yöntem kullanılabilir. Bu yöntemler içerisinde en yaygın olanları; ağrının süresi, etki şekli, neden olduğu değişiklikler ve ağrının kaynağı temel alınarak yapılan sınıflandırmalardır. 6 7 8 9 Ağrının süresine göre yapılan sınıflandırmada; akut ağrı ve kronik ağrı olmak üzere iki ana kategori bulunmaktadır.
-
Akut ağrı: Genellikle kısa süreli olan ve spesifik bir neden ile ortaya çıkan ağrıdır. Doğum ağrısı, yaralanma veya hastalık sonucu oluşan ağrılar akut ağrı kategorisine girer.
-
Kronik ağrı: Uzun süre devam eden ve genellikle vücudun hasar gördüğünü gösteren belirgin bir neden olmadan ortaya çıkan ağrıdır. Eklem iltihabı, fibromyalji gibi durumlarda görülen ağrılar kronik ağrı olarak kabul edilir.
Ağrının etki şekline göre yapılan sınıflandırmada; nöropatik (sinir) ağrı ve noxious (uyarıcı) ağrı olmak üzere iki ana kategori bulunmaktadır.
-
Nöropatik (sinir) ağrı: Sinir sistemi hasar gördüğünde oluşan ağrıdır. Bu tür ağrılar genellikle yanma veya elektrik çarpması hissi verir.
-
Noxious (uyarıcı) ağrı: Vücutta bir hasar veya hasar riski olduğunda ortaya çıkan ağrıdır. Yaralanma veya hastalık sonucu oluşan akut ağrılar bu kategoriye girer.
Ağrının neden olduğu değişikliklere göre yapılan sınıflandırmada; fonksiyonel (ağrısal) ağrı ve patolojik (hastalığa bağlı) ağrı olmak üzere iki ana kategori bulunmaktadır.
-
Fonksiyonel (ağrısal) ağrı: Sinir sistemi veya çevresel faktörlerden kaynaklanan ve kişinin yaşam kalitesini etkileyen ağrıdır. Fibromyalji, migren gibi durumlarda görülen ağrılar fonksiyonel ağrı olarak kabul edilir.
-
Patolojik (hastalığa bağlı) ağrı: Vücutta meydana gelen fiziksel bir hasar veya hastalıktan kaynaklanan ağrıdır. Kanser, kalp krizi gibi durumlarda oluşan ağrılar patolojik ağrı olarak değerlendirilir.
Ağrının kaynağına göre yapılan sınıflandırmada; somatik (bedensel) ağrı, visseral (iç organlara bağlı) ağrı ve nörojenik (sinir kökü hasarına bağlı) ağrı olmak üzere üç ana kategori bulunmaktadır.
-
Somatik (bedensel) ağrı: Vücudun deri, kaslar veya eklemler gibi yüzeyel dokularında meydana gelen hasar sonucu oluşan ağrıdır. Yaralanma, kesilme veya çarpma sonucu oluşan acılar somatik ağrı kategorisine girer.
-
Visseral (iç organlara bağlı) ağrı: Vücudun iç organlarında meydana gelen hasar veya iltihaplanma sonucu oluşan ağrıdır. Apandisit iltihabı, safra kesesi taşları gibi durumlarda görülen sancılar visseral ağrı olarak kabul edilir.
-
Nörojenik (sinir kökü hasarına bağlı) ağrı: Sinir sistemi hasar gördüğünde meydana gelen ağrıdır. Bu tür ağrılar genellikle yanma veya elektrik çarpması hissi verir.
Ağrı Çeşitleri
Ağrı çeşitleri sınıflandırılırken farklı kriterlere göre farklı sonuçlarla karşılaşılabilir. Örneğin; “Ağrınız var mı?” sorusuna “Evet var” diyen 10 kişiden her biri farklı nedenlerden kaynaklı farklı türdeki ağrıları kast ediyor olabilir. Bu da demek oluyor ki aslında kişiler kronik ve akut ayrımını yapmadan, kendi anladıkları şekilde farklı türdeki ağrıları kronik ya da akut olarak adlandırabilirler. Bu noktada önemli olan aslında hangi türdeki ağrının kişinin hayatını ne kadar olumsuz etkilediğinin bilinmesidir.
Ağrı çeşitleri arasında en çok bilinenleri; başağrısı, bel ve sırt, eklem, kas, boyun ve omuz, bacak, diz ve ayak ile mide ve bağırsak sancılarıdır. Bu yazıda sizler için en çok rastlanan 10 türdeki ağrıyı listeledik ve açıklamalarını yaptık.
Baş Ağrısı
Baş bölgesinde hissedilen her türlü acıya başağrısı denir. Başın herhangi bir yerinde olabileceği gibi şakaklarda ya da göz çevresinde de hissedilebilir. Başacısı hafif olabileceği gibi şiddetli de olabilir. Şiddetli başağrısında kişinin gündelik hayatını devam ettirmesi zorlaşabilir. Başacısı; stres, aşırı alkol tüketimi, uykusuzluk, yorgunluk, sigara kullanımı, migren atakları, hormonal değişimler, yüksek tansiyon gibi nedenlere bağlı ortaya çıkabilir.10 Başacısının tipi ve sebebine bağlı olarak tedavi yöntemleri değişiklik gösterir.11
Bel ve Sırt Ağrısı
Bel ve sırt bölgesinde hissedilen her türlü acıya bel ve sırt ağrısı denir. Genellikle kaslardan kaynaklansa da sinirler, eklemler ya da iç organlarla ilgili de olabilir.12 Bel ve sırt bölgesindeki ağır yük taşıma ya da kaldırma hareketleri sonucu oluşabileceği gibi stres de sebep olabilir.13 Sedanter yaşam tarzı bel ve sırt bölgesindeki kasların güçsüzleşmesine bağlı olarak bu tipteki ağrıların en önemli sebeplerinden biridir.14
Eklem Ağrısı
Eklem yerlerinde hissedilen her türlü acıya eklem ağırsı denir. Eklem bölgesi kaslar ile kemiklerin birleştiği yerdir. İltihaplanmalar sonucu eklem bölgesinde sıvı artışı ya da azalma meydana gelebilir ve bu da eklem bölgesinde sese ya da harekete kısıtlamaya sebep olabilir.15 Damarlar gibi diğer yapılarda iltihaplanabilir.16 Yapılan araştırmalarda eklem hastalığı olan bireylerin %90’ında kronik eklem ağırsı olduğu bulunmuştur.17 Eklem ağırsının sebebine göre tedavi yöntemleri değişiklik gösterir.18
Kas Ağrısı
Kas gruplarında hissedilen her türlü acıya kas ağırsı denir. Kaslar vücudu hareket ettiren yapıların başında gelir. Kaslar vücutta hareketi sağlarken iç organların da çalışmasını destekler.19 Kaslar uzun süreli ve tekrarlı hareketler sonucu yorgun düşebilir ya da aşırı yüklenmelere bağlı zedelenebilir.20 Kas ağırsı sporcularda daha çok görülür ancak sedanter yaşam tarzına sahip bireylerde de kaslar hareketsizlikten güçsüzleşebilir.21
Boyun ve Omuz Ağrısı
Boyun ve omuz bölgesinde hissedilen her türlü acıya boyun ve omuz ağırsı denir. Boyun bölgesi vücudun diğer bölümleriyle kafa arasında bağlantıyı sağlar.22 Omuz ise kollar ile gövde arasında bağlantıyı sağlar.23 Boyun ve omuz bölgesi uzun süre yanlış pozisyonda oturmaktan dolayı zorlanabilir.24 Sedanter yaşam tarzı boyun kaslarının güçsüzleşmesine bağlı olarak boyun ağırsına sebep olabilir.25
Bacak, Diz ve Ayak Ağrısı
Bacak, diz ya da ayak bölgesinde hissedilen her türlü acıya bacak, diz ya da ayak ağırsı denir. Damar sertleşmesi ya da iltihaplanması bacak ağırsına sebep olabilir.26 Damar sertleşmesine bağlı bacaklarda görülen ağır kan akışının azalmasına işaret ederken kasılmalar kan akışındaki ani değişimlere işaret eder.27 Ayak düzleşmesi de bacak ağırsına sebep olabilir.28 Diz bölgesindeki kıkırdakların aşınması diz ağırsına sebep olabilir.29 Eklem iltihapları da ayak ağırsına sebep olabilir.30
Mide ve Bağırsak Sancısı
Mide ve bağırsak bölgesinde hissedilen sancılara mide ve bağırsak sancısı denir. Mide bulantısı ile birlikte hissedilen sancılar mide fıtığına işaret edebilirken ishal ile birlikte hissedilen sancılar bağırsak enfeksiyonuna işaret edebilir.31 Mide ülseri de mide sancısına sebep olabilir.32
Diğer Ağrı Çeşitleri
Yukarıda belirtilenlerin dışında daha birçok farklı türe ayrılan farklı sebeplerden kaynaklı birçok çeşit ağrı mevcuttur.
-
Göğüs sıkışması: Göğüs bölgesinde hissedilen sıkışma hissi göğüs sıkışmasıdır. Genellikle kalp krizi öncesinde görülen belirtiler arasında yer alır.33
-
Yanık: Vücut ısısından daha yüksek sıcaklıktaki cisimlere temastan kaynaklı oluşan yaralanmalara yanık denir.34
-
Soğuk: Vücut ısısından daha düşük sıcaklıklara maruz kalındığında meydana gelen donuklaşma sonucu oluşan yaralanmalara soğuk denir.35
-
Diş: Diş çürümeleri sonucu oluşan diş eti iltihapları diş ağırsına sebep olur.36
-
Psikosomatik: Psikolojik faktörlerin kişiyi etkilemesi sonucu vücutta meydana gelen fiziksel belirtilere psikosomatik belirtiler denir.37
-
Kanser: Kanserli hücrelerin büyümesi sonucu çevre dokulara zarar vermesi kanser belirtisi olarak görülür.38
-
Amputasyon: Amputasyon işlemi geçiren bireylerde his kaybına rağmen uzvunun hâlâ varmış gibi hissetmesine fantom uzuv sendromu denir.39
-
Alevlenme: Eklem iltihapları alevlenme belirtileri göstererek şişebilir ya da sertleşebilir.40
-
Gebelik: Gebelik döneminde hormonlardaki değişiklikler göğüslerde hassasiyete yol açabilir. Ayrıca rahmin büyümesi de mide bulantısına sebep olabilir.41
-
Doğum: Doğum sırasında rahmin kasılması sonucu yoğun sancılar oluşabilir.42
-
Sünnet: Sünnet işlemi geçiren çocuklarda sünnet sonrası anestezinin geçmesiyle birlikte sünnet bölgesinde hassasiyet oluşabilir.43
-
Yüz: Yüz bölgesinde meydana gelen yaralanmalar sonucu yüz bölgesinde hassasiyet oluşabilir ya da yüz felci belirtileri görülebilir.44
-
Meme: Meme dokusunda meydana gelen kanserli hücreler meme dokusunu sertleştirerek meme ağırsına sebep olabilir.45
-
Kilo verme sonrası: Kilo verme işlemi sonrasında deride gevşeme görülebilir bu da deri altında hassasiyet yaşanmasına sebep olabilir.46
Sonuç Olarak
Ağrı, vücudumuzda herhangi bir nedenden kaynaklı oluşan bir uyarı sinyalidir. Vücuttaki herhangi bir yerde hissedilebilen rahatsız edici duyudur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ”Ağrı veren bir yaralanma, hastalık veya herhangi bir bedensel hasar sonucu meydana gelen fiziksel veya psikolojik olarak tanımlanabilecek his” şeklinde tanımlamaktadır. 3 Ağrı çeşitleri arasında en çok bilinenleri; başağrısı, bel ve sırt, eklem, kas, boyun ve omuz, bacak, diz ve ayak ile mide ve bağırsak sancılarıdır.