Göğüs kafesi, kadınların göğüslerini koruyan ve süt akışını kolaylaştıran bir yapıdır. Bu yapıların sağlıklı olabilmesi için düzenli bakım gerekmektedir. Yetersiz ya da yanlış temizlenen gogus kafesi, enfeksiyonlara yol açabilir. Enfeksiyonların en yaygın görüldüğü belirtiler arasında kızarıklık, ciltte kuruluk, kabuklanma ve kötü kokular bulunmaktadır.
Göğüs Kafesi Neden Ağrır?
Göğüs kafesinde ağrı genellikle bakteriyel enfeksiyonlar, kistler veya fibroadenomalar nedeniyle ortaya çıkar. Bakterilerin gogus kafesine girip enfekte olmasına neden olduğu durumlarda, bu durum mastiti tetikleyebilir. Ayrıca, gogus kafesinde ağrıya neden olabilecek diğer durumlar arasında kitleler, siğiller ve nadiren de olsa meme kanseri sayılabilir.
Ağrının sebebi belirlendikten sonra, buna uygun bir tedavi planlanır. Göğüs kafesinin ağrısına bağlı olarak tedavi yöntemleri şunlardır:
- Antibiyotik tedavisi
- Kistik lekelerde drenaj
- Cerrahi müdahale
Göğüs Kafesi Nasıl Temizlenmelidir?
Göğüs kafesinin bakımı oldukça önemlidir. Her kullanımdan sonra gogus kafesinin yıkanması gerekmektedir. Bunun için sıcak su ve yumuşak bir fırça ya da eldiven kullanılabilir. Ardından, kafeyi kurulamalısınız. Kuru veya nemli havlu ile silinmesi önerilir. Su bazlı kremler tercih edilmelidir; parfüm içeren ürünlerden kaçınılmalıdır. İlk gün doğumdan sonra gogus kafesinin sterilize edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Göğüs Kafesi Ağrısına Sebep Olan Durumlar
Göğüs kafesinin ağrısına neden olan durumlar şunlardır:
Mastit
Mastit, gogus bezinin iltihaplanması sonucu meydana gelir ve bu durum ağrılı olabilir. Genellikle anne sütü sağlayan kadınlarda görülse de, her yaş grubundaki kadınlarda da ortaya çıkabilir. Mastitin ana nedeni bakteriyel enfeksiyonlardır. Anne sütü sağlama döneminde bakterilerin girişi, aşılamada zorluklar veya gogüs kafesinin yeterince temizlenmemesi mastite yol açabilir. Nadir durumlarda, gogüs bezinin kendisinden kaynaklanan iltihaplar da görülebilir.
Mastit belirtileri arasında gogüs kafesinde ani ağrı, kızarıklık, ısı ve şişlik bulunur. Akne benzeri kabarcıklar da görülebilir. Eğer akne benzeri kabarcıklar varsa ve akıntı varsa, bu durum stafilokokal mastiti işaret edebilir.
Kistler ve Cisti Fibrojenez
Göğüs kafesinde sıvı dolu küpler olarak tanımlanan kistler, rahatsızlık vermeden değişebilen ancak büyüdüklerinde ağrıya neden olabilen yapılar olarak bilinir. Hamilelik, hormonal değişiklikler veya bazı ilaçlar kist oluşumunu artırabilir. Kistler genellikle tek tane olup, nadiren birden fazla görülebilir. Kistlerin içinde sıvı veya katı madde bulunabilir. Ultrason muayenesi ile teşhis konulabilir ve gerektiğinde ameliyat ile çıkarılabilir.
Fibroadenomalar ise gelişim sürecindeki hatalar sonucunda oluşan ve genellikle 20-30 yaşlarındaki kadınlarda görülen yumuşak, el ile hissedilebilen kitlelerdir. Hormonlar tarafından etkilenebilen bu kitleler, gebelik veya takviye kullanımı ile büyümeye devam edebilir. Ameliyatla çıkarılabilen fibroadenomalar, tekrar etme ihtimali taşır.
Göğüs Kanseri
Göğüs kafesi ağrısının nedeni olarak nadir görülen karsinoomlar, gogus dokusuyla ilgili kanser türleridir. Meme kanseri, kadınlarda en yaygın kanser türüdür. Erkeklerde de görülen meme kanserleri, erken evrede teşhis edildiğinde iyileştirilebilir. Ancak, erken teşhis zordur. Kadınlarda meme kanserinin %80’i gogüs kafesinde ağrıya neden olmayan belirtilere yol açarken, %20’si ağrılı olabilmektedir.
Her ne kadar ağrı nadir görülse de, sürekli devam eden ağrılar dikkate alınmalıdır. Teşhis için ultrason, mamografi gibi testler yapılabilir. Tanı konduktan sonra cerrahi, radyasyon ve/veya kimyasal tedaviler uygulanabilir. Erken teşhis, tedavi süreçlerinin daha etkin olmasını sağlar.
Göğüs Kafesi Ağrısı İçin Ne Yapılmalı?
Göğüs kafesi ağrısı için soğuk kompres uygulanabilir; bunun için buz torbası veya soğuk su torbası kullanılabilir. Soğuk kompres, ağrıyı azaltmanın yanı sıra şişliği kontrol etmeye yardımcı olur. Ayrıca, günde 2-3 kez 10 dakikalık soğuk kompres uygulaması önerilir. Buz torbasını doğrudan cilde temas ettirmemek için bir havluya sarılmalıdır.
Soğuk kompressin yanı sıra, masaj yapılmalıdır. Masaj, gogüs kafesinin etrafındaki kasları hareket ettirerek kan dolaşımını artırır. Bu da ağrıyı hafifletir. Masaj yaparken yavaş ve dairesel hareketler tercih edilmelidir. Ayrıca, günde 20-30 dakika yürüyüş veya hafif egzersizler de ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
Unutulmamalıdır ki, antibiyotik tedavisine başlandığında, ilacın tamamlanması çok önemlidir. Belirtiler geçmiş olsa bile, tedaviyi kesmek enfeksiyonun geri dönmesine neden olabilir.
Göğüs Kafesi Sağlığı İçin Öneriler
Düzenli kontroller, gogüs sağlığı için hayati öneme sahiptir. Her kadının gogüs kafesi muayenesi için ne zaman gitmesi gerektiği konusunda net bir bilgi vardır. 40 yaşından itibaren yılda bir kez, 50 yaşından itibaren iki yılda bir kez gogüs muayenesi yapılması önerilmektedir. Ancak, eğer ailede meme kanseri geçmişi varsa, ilk muayene 30 yaşında yapılmalıdır.
Stres azaltmak, gogüs sağlığını destekleyebilir. Stres, vücutta birçok hastalığa yol açabilir. Bu nedenle, günlük yaşamda stresten uzak durmak önemlidir. Stres seviyesini azaltmanın yolları arasında yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri bulunmaktadır.
Sağlıklı beslenmek, gogüs sağlığı için faydalıdır. Dengeli beslenmenin avantajları arasında kilo kontrolü, tokluk hissi ve gogüs kanseri riskinin azaltılması yer almaktadır. Günlük 25 gram yağsız peynir, 2 bardak yoğurt ve 200 ml ayran tüketimi önerilmektedir. Vitamin ve mineral eksikliklerini gidermek için doktor tavsiyesiyle takviye kullanılabilir.
Hareket etmek, gogüs sağlığını korumak için önemlidir. Uyanık bir şekilde çalışmak, toplu taşıma araçlarıyla seyahat etmek veya spor yapmak, sağlıklı bir yaşam tarzı için gereklidir. Günde en az 30 dakika yürüyüş veya hafif egzersizler, gogüs sağlığını desteklemek için yeterlidir.