Adet ağrıları, adet döneminin yaklaşmasıyla başlayan ve adet kanamasının sona ermesiyle hafifleyen karın alt kısmında, rahim bölgesinde hissedilen ağrılardır. Bu ağrılar, bazen birkaç gün sürebilirken, bazen de haftalarca devam edebilir. Adet ağrıları genç kızlık döneminde daha şiddetli seyrederken, doğurganlık döneminde daha tolere edilebilir seviyede olabilir. Yaşlılık döneminde ise çoğunlukla adet ağrısı hissedilmez.
Adet ağrıları, bazı kişilerde hafif rahatsızlık hissi yaratırken, bazı kişilerde ise günlük aktiviteleri zorlaştıracak kadar şiddetli olabilir. Ağrıyla birlikte mide bulantısı, kusma, ishal, baş ağrısı ve halsizlik gibi belirtiler de görülebilir. Genellikle 20-30 yaşlarındaki kadınlarda daha sık rastlanır ve doğum yapmamış kişilerde ağrı daha şiddetli olabilir.
Adet ağrılarının nedeni olarak prostaglandin adı verilen kimyasalların rahim tarafından üretilmesi ve rahmin kasılmasının yanı sıra adet döneminde yaşanan hormon değişiklikleri de gösterilmektedir. Adet kanamasının normalden fazla kanamasına neden olan rahim iç tabakası hastalıkları, myomlar veya yumurtalık kistleri gibi hastalıklar da şiddetli adet ağrılarına yol açabilir.
Adet ağrısına iyi gelen yöntemler arasında düzenli egzersiz, ılımlı yağmur sıcaklığında banyo yapmak, sıcak su torbası veya ısıtıcı yastık kullanmak, yoga ve meditasyon gibi gevşeme teknikleri ile hafif germe egzersizleri yapmak, omega-3 yağ asitleri içeren gıda takviyeleri almak, kalsiyum ve magnezyum açısından zengin besinler tüketmek, kafein ve tuz tüketimini azaltmak yer almaktadır. Ayrıca sağlıklı bir diyetle vücudun yeterli vitamin ve mineral ihtiyacını karşılaması da adet ağrılarının şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir.
Adet Ağrısı Nedir?
Adet (regl) dönemi öncesinde ya da adet başlamadan birkaç gün önce karın alt bölgesinde ve sırtta ağrı oluşması durumuna ”adette ağrı” denir. Tıp dilinde ise bu duruma dismenore adı verilmektedir.
Adet ağrıları kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Ağrı kişiyi günlük hayatından alıkoyacak kadar şiddetli olabileceği gibi, hafif bir rahatsızlık hissi şeklinde de seyredebilir.
Adet kanamasıyla birlikte rahim tarafından salınan kimyasallar sonucu oluşan kasılmalar adet ağrısına neden olmaktadır. Adet dönemlerinde vücutta oluşan hormonal değişiklikler de yine adette ağrı sebepleri arasında yer alır.
Genellikle genç kızların hayatlarının ilk adet dönemlerinde daha şiddetli görülen ağrılar yaşlandıkça daha tolera edilebilir düzeye gelir. Doğurganlık çağı sona erdiğinde ise neredeyse hiç hissettirmeyen ağrılar dönem dönem yaşanabilmektedir.
Yapılan araştırmalara göre dünyada kadınların %60’ında en az bir kez adet dönemlerinde ağrı yaşadıkları tespit edilmiştir. Yine aynı çalışmalarda ise %10-15 oranında kadınların yaşadıkları ağrıların çok şiddetli olduğu belirlenmiştir.
Adet Ağrısı Neden Olur?
Adet dönemlerinde yaşanan ağrıların nedeni rahmin kasılmasına neden olan ve rahim tarafından üretilen prostaglandin adlı kimyasalların salınımıdır. Yine adet dönemlerinde yaşanan hormonal değişikliklerde ağrılara neden olur.
Bunların dışında rahim iç tabakasının normalden fazla kanamasına neden olan rahim iç tabakası hastalıkları, myomlar ya da yumurtalık kistleri gibi hastalıklar da şiddetli adet ağrılarına yol açabilir.
Primer dismenore
Primer dismenore adı verilen bu durum sağlıklı bir birey için normal kabul edilen adet döneminin yarattığı ağrıdır. Adet döneminin başlamasıyla vücutta meydana gelen hormon değişimleri ve bunun sonucunda ortaya çıkan prostaglandinler adı verilen maddeler primer dismenore’nin nedenleri arasında yer alır.
Primer dismenore, özellikle ergenlik çağındaki kadınlarda görülür. Genellikle 20-30 yaşları arasında daha sık rastlanır ve doğum yapmamış kişilerde ağrı daha şiddetli olabilir. Yıllar içinde doğum yapılmasıyla ağrılar genelde azalır. Ancak doğurganlık döneminin sona ermesiyle dismenore tekrar ortaya çıkabilir.
Sekonder dismenore
Dismenorenin bu türünde ise farklı bir hastalıktan kaynaklanan bir sorun söz konusudur. Sekonder dismenore’nin nedenleri arasında endometriozis, adenomyosis, pelvic inflamatuar hastalık (PID), yumurtalık kistleri ve uterin anormalleri yer alır.
Endometriozis; uterusun iç yüzeyini kaplayan dokunun uterusun dışına büyümesidir. Adenomyosis ise uterusun iç yüzeyini kaplayan dokunun uterusun içine gömülmesidir. Her iki durumda da adet kanamasının normalden fazla kanamasına neden olan rahim iç tabakası hastalıkları görülebilir.
Sekonder dismenore genellikle 25-35 yaşları arasında ortaya çıkar ve hayat boyu devam edebilir. Ağrılar, primer dismenoreye göre daha şiddetli ve kronik bir seyir izleyebilir. Ayrıca sekonder dismenorenin tedavi edilebilmesi için altta yatan nedene yönelik bir tedavi planlanması gerekir.
Adet Ağrısına Ne İyi Gelir?
Adet ağrılarına iyi geldiği bilinen bazı yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler arasında düzenli egzersiz, sıcak su torbası ya da ısıtıcı yastık kullanmak, banyo yapmak, meditasyon ve yoga gibi gevşeme teknikleri ile germe egzersizleri yapmak, kafein ile tuz tüketimini azaltmak yer almaktadır.
Omega-3 yağ asitleri içeren takviyeler ya da kalsiyum ve magnezyum açısından zengin besinler tüketmek de adet ağrılarına iyi gelen yöntemler arasındadır. Bunun yanı sıra sağlıklı bir diyetle vücudun yeterli vitamin ve mineral ihtiyacını karşılaması da adet ağrılarının şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir.
İlaçlar
Ağrı kesiciler de adet sancısını dindirebilmektedir. Özellikle ağrının başladığı ilk günlerde alınan ilaçlar etkili olacaktır. Ancak bu ilaçların aşırı kullanımında dikkatli olunmalıdır.
Düzenli egzersiz
Adet sancısına iyi gelen yöntemlerden biri de düzenli egzersiz yapmaktır. Özellikle yürüyüş gibi hafif tempolu egzersizler kan dolaşımını hızlandırarak rahatlama sağlayabilir.
Sıcak su torbası ya da ısıtıcı yastık
Sıcak su torbası ya da ısıtıcı yastık kullanmak karın kaslarının gevşemesini sağlayarak ağrıyı hafifletebilir. Ayrıca banyo yapmakta rahatlama sağlayabilir.
Kafeini azaltmak
Kafein alımının azaltılması da adet sancısına iyi gelmektedir. Özellikle çay ve kahve gibi kafein içeren içeceklerin tüketiminin sınırlandırılması faydalı olacaktır.
Magnezyum kalsiyum alın
Kalsiyum ve magnezyum açısından zengin besinlerin tüketilmesi de adet sancısını hafifletmektedir. Özellikle süt ürünleri, koyu yeşil sebzeler ve kuruyemişler bu mineral açısından zengindir.
Omega-3 yağ asitleri
Vücutta inflamasyonu azaltan omega-3 yağ asitleri de yine adet sancısından kurtulmaya yardımcı olmaktadır. Balık tüketiminin artırılması ya da omega-3 yağ asidi içeren gıda takviyeleri alınması faydalı olacaktır.
Stresten uzak durun
Stresle başa çıkma yöntemlerini öğrenmek ve uygulamak da yine adet sancılarının etkisini azaltmaktadır. Meditasyon, yoga gibi gevşeme teknikleriyle birlikte hafif germe egzersizleri yapmak rahatlama sağlayarak stresle başa çıkmaya yardımcı olur.