İslam, Müslümanların hayatını kolaylaştıracak ve aydınlatacak kurallar koyar. Dinimize yeni bir bakış açısı kazandıran Peygamberimizin (s.a.v) sünnetleri de bu kuralları anlamamıza yardımcı olur. Sünneti seniyhe ile birlikte Kuran-ı Kerim, Müslümanlara ilahi bir yol haritası çizer. Bu yol haritasında hayatın her alanına ilişkin kurallar ve tavsiyeler yer alır. Özellikle ibadetler konusunda Kuran-ı Kerim ve sünnetin ortaya koyduğu çerçeve çok nettir. Müslümanlar bu çerçevede ibadetlerini yaparlar. Dini bir sorumluluğu yerine getirirken aynı zamanda sünnetin verdiği rahatlıkla hayatlarını devam ettirirler.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte tüm Müslümanlar bu yıl da İslam’ın en önemli ibadetlerinden biri olan orucu tutmaya başlayacak. İslam tarihinde ilk defa Medine’de farz kılınan oruç, her sağlıklı bireye Ramazan boyunca yenilmeden içmeden durmayı ve nefis terbiyesi yapmayı gerektirir. Sağlığında herhangi bir sorun bulunmayan, aklı başında ve ergenlik çağına girmiş her bireyin Ramazan boyunca oruç tutması farzdır. Oruç, yaz boyunca çocukların bayramdan bayrama, kış boyunca da yetişkinlerin her zaman yiyip içtiklerine biraz ara vermelerini ve islama göre bir hayat yaşayan toplumlarda dinen yasak olan şeylerden sakınmalarını gerektirir. Yani Ramazan orucu bir nevi yıl boyunca yapılanların bir gözden geçirilmesi, yapılan hataların ve kötü alışkanlıkların bırakılması için bir fırsattır.
Dini sorumluluklar bazen sağlık nedeniyle ertelenebilir. Örneğin, hamile kadınların oruç tutması sağlık nedeniyle önerilmez. Bunun yanında bazı hastalıklar da oruç tutmaya engel teşkil etmez. Örneğin; şeker hastalığı oruç tutmaya engel değildir. Şeker hastaları oruçlarını iyi bir şekilde planlayarak sağlıklı bir şekilde tutabilirler. Ancak şeker hastalığının yanında kalp rahatsızlığı olanların, yüksek tansiyon sorunu bulunanların ya da böbrek yetmezliği yaşayanların oruç tutması önerilmez. Bu hastalıklar iyi kontrol altında tutulsa bile oruç sırasında yemek yenilememesi hastaların sağlık durumunu olumsuz yönde etkileyebilir.
Ramazan boyunca birçok hasta hastalıklarına bağlı olarak ya da kullandıkları ilaçların yan etkileri nedeniyle oruç tutmakta zorlanabilir. Bu gibi durumlarda dinimizin hastalar için sunduğu kolaylıktan yararlanmak gerekir. Hastalar, kendilerini iyi hissetmedikleri zamanlarda oruçlarını bozabilirler. Kendileri iyi hissettiklerinde ise dinen sorumlulukları yerine getirebilirler. İslam dininin hastalara sunduğu bu kolaylık dışında her hastalığın kendine has özellikleri içerisinde tedavi yöntemleri ve yasakları bulunabilir. Örneğin baş ağrısı olan bir kişinin ağrı kesici alması orucu bozabilir.
Ağrı Kesiciler Orucu Bozar mı?
Baş ağrısı, migren, diş ağrısı ve adet ağrısı gibi ağrılar nedeniyle kişiler ağrı kesici ilaçlar alabilirler. Ağrı kesiciler genellikle başta olmak üzere vücudun çeşitli bölgelerinde yaşanan ağrıları dindirmek için kullanılır. Ağrı kesicilerin vücutta ağrı yapan bölgeye giderek etki etme ya da vücudun ağrı ile ilgili sinyallerini baskılayarak ağrıyı dindirme özelliği vardır. Bazı ağrı kesicilerin içerisinde kafein bulunabilir. Kafeinsiz olan ağrı kesiciler de vardır. İçerisinde kafein bulunan ilaçlar alındığında orucu bozma durumu gündeme gelir çünkü kafein orucu bozan maddeler arasında yer alır.
Ağrı kesicilerin orucu bozup bozmadığına ilişkin fetvalar da açıktır. Fetvalarda yer alan açıklamalara göre ağrı kesicilerin vücut tarafından nasıl kullanıldığı belirleyici faktördür. Yaygın olarak kullanılan ağırlıkta reçetesiz satılan parasetamol içeren ağrı kesiciler orucu bozmaz çünkü bu tür ağrı kesiciler vücutta sindirim sistemine dahil edilmezler. Dolayısıyla orucu bozan hükme de neden olmazlar. Ağrı kesicilerin vücutta nasıl sindirildiği kullandıkları maddeler ve bunların vücutta geçirdiği değişimler belirleyici olur.
Örneğin kodein maddesini içeren ağrı kesiciler orucu bozabilir çünkü kodein vücutta sindirime uğrayarak metmorfin adlı maddeye dönüşür. Metmorfin orucu bozan maddeler arasında yer alır. Buna ek olarak ergotamin içeren ağrı kesiciler de orucu bozma özelliğine sahiptir çünkü ergotamin orucu bozan kafein ile birlikte metabolize olur.
Ağrı Kesici Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ağrı kesicilerin içinde bulunan maddelerin özelliklerini bilmek önemlidir. Özellikle içinde kodein bulunan ağrı kesiciler kullanmadan önce reçeteye bakılmalıdır çünkü reçete edilmesi gereken bu maddeyle birlikte alınan ilaçların kullanımı hastalar için tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Ağrı kesici alındığında orucunu bozup bozmayacağı merak edilen kişiler din uzmanlarına ya da fetva veren kurumlara danışabilirler. Danıştıkları kişilerin verdiği fetvalara uyarak hareket ettiklerinde hem sağlıklarından olmamış hem de dini sorumluluklarını yerine getirmiş olurlar.