Ağrı şoku, genellikle çok yoğun ya da kronikleşmiş ağrılar sonucunda vücudun yaşadığı bir tepkidir. Hayati tehlike içeren bir durum olan ağrı şokunun belirtileri arasında konsantre olamama, tansiyon düşüklüğü, kalp atışlarında artış ve bayılma yer alır. Tıp dilinde ‘nörojenik şok’ olarak bilinen ağrı şoku, merkezi sinir sistemine zarar veren travmatik olaylar ya da yoğun ve dayanılması güç ağrılar sonucunda ortaya çıkar. Bu durumda vücut kendini korumak amacıyla birtakım tepkiler verir. Nörojenik şok, sempatik sinir sisteminin uyarılamaması ve buna bağlı olarak kan damarlarının genişlemesiyle ortaya çıkar.
Ağrı Şoku Nedir?
Ağrı şoku; yoğun, dayanılmaz ve kronikleşmiş ağrı sonrası vücudun verdiği hayati tepkidir. Beyinde meydana gelen hasar veya yaralanma sonucunda ortaya çıkan nörojenik şokta ise vücudun koruyucu mekanizmaları devreye giremez hale gelir.
Ağrı şoku, merkezi sinir sistemi (CNS) ve omuriliği etkileyen travmatik olaylar ya da yoğun ağrılar nedeniyle meydana gelir. Bu durumlarda beyindeki koruyucu mekanizmalar devre dışı kalır. Ağrının yoğunluğuna bağlı olarak vücutta farklı semptomlar meydana gelebilir. Tansiyon düşüklüğü, kalp atışlarında artış, konsantre olamama ve bayılma gibi belirtiler ağrı şokuna işaret eder. Ağrı şoku belirtilerinden bir veya birkaçı görülüyorsa derhal doktora başvurulmalıdır.
Ağrı Şokunun Belirtileri Nelerdir?
Ağrı şokunun belirtileri, nörojenik şok olarak adlandırılan sempatik sinir sistemi hasarında ortaya çıkan belirtilerle oldukça benzerdir. Ağrı şokunda görülen semptomlar yoğun ve dayanılmaz ağrının yarattığı psikolojik etkiler ve beyindeki hasar sonucunda meydana gelir.
Dayanılmaz ağrının oluşturduğu stres sonucu oluşan semptomlar şu şekilde sıralanabilir:
- Baygınlık
- Nefes darlığı
- Terleme
- Göz kararması
- Üşüme ve titreme
- Kalp atışlarında artış
- Konsantre olamama
- Tansiyon düşüklüğü
Ağrı şokunun en önemli belirtisi baygınlıktır. Baygınlık beraberinde nefes darlığı ve terlemeyi de getirir. Ağrının yoğunluğuna bağlı olarak göz kararması ve üşüme-titreme gibi belirtiler de ortaya çıkabilir.
Nörojenik şok belirtileriyse şu şekildedir:
- İstemsiz olarak meydana gelen vücut hareketleri (konvülziyon)
- Otonom sinir sisteminin kontrol edemediği işlevlerde sorun (cinsel işlev bozukluğu gibi)
- İstemsiz idrar kaçırma
- Bayılma
- Nefes darlığı
- Terleme
- Kusma
- Epilepsi nöbeti
Ağrı şokuyla nörojenik şok arasındaki en önemli fark, ağrı şokunun yoğun ağrının oluşturduğu bir stres tepkisi olmasıdır. Nörojenik şok ise merkezi sinir sistemine zarar veren bir travma sonucunda oluşur.
Ağrı Şoku ile Nörojenik Şok Arasındaki Farklar
Ağrı Şoku | Nörojenik Şok |
---|---|
Dayanılmaz ve yoğun ağrının oluşturduğu stres sonucu oluşan bir durumdur. | Merkezi sinir sisteminin yaralanması veya travmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. |
Beyinde hasar oluşması durumunda ağrı şoku meydana gelebilir. | Beyinde hasar oluşması durumunda nörojenik şok meydana gelir. |
Ağrı şoku bir stres tepkisidir. | Nörojenik şok bir travma sonucunda meydana gelir. |
Ağrı şokunda koruyucu mekanizmalar devrededir. | Nörojenik şokta koruyucu mekanizmalar devre dışıdır. |
Ağrı şokunda solunum hızı artabilir ve nabız düşebilir. | Nörojenik şokta solunum hızı artabilir ve nabız düşebilir. |
Ağrı şokunda tansiyon düşüklüğü görülebilir. | Nörojenik şokta tansiyon düşüklüğü görülebilir. |
Ağrı şokunda bilinç kaybı yaşanabilir. | Nörojenik şokta bilinç kaybı yaşanabilir. |
Ağrı şoku sempatik sinir sisteminin aşırı aktivasyonu ile gerçekleşir. | Nörojenik şok, sempatik sinir sisteminin uyarılamaması ile ortaya çıkar. |
Ağrı şoku tedavisinde öncelikle ağrının kontrol altına alınması gerekir. | Nörojenik şok tedavisinde öncelikle sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması gerekir. |
Ağrı Şokunun Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Ağrı şoku tedavisinde öncelikle ağrının kontrol altına alınması gerekir. Ağrının sebebi bulunmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Ağrıyı kontrol altına almak için ilaç tedavisi başta olmak üzere çeşitli yöntemler uygulanabilir. Tüm ağrılarda geçerli olabilecek bazı yöntemler şöyledir:
- İlaç tedavisi
- Fizik tedavi
- Masaj terapisi
- TENS (Transkutanöz Elektriksel Sinir Uyarımı) uygulaması
- Akupunktur
- Biyo geri bildirim terapisi
- Geviç tedavisi (Snooze therapy)
Tam ağrı kesici etkili olan ilaç grupları içerisinde yer alan opioidler, ağrı kontrolünde oldukça etkilidir. Ağrının sebebi bulunup ortadan kaldırıldığında ağrının tekrarlama ihtimali azalır. Fizik tedavi yöntemleri arasında yer alan egzersiz tedavisi de ağrının azaltılmasında önemli role sahiptir. Ağrının bölgesine masaj yapılması, kan akışını hızlandırarak bölgedeki gerginliği azaltır ve dolayısıyla ağrıyı hafifletir. TENS yöntemi sayesinde vücudun ağrıya karşı geliştirdiği doğal savunma mekanizması güçlenerek ağrının algılanması azaltılır. Akupunktur tedavisinde ise ince iğneler vücuttaki belirli noktalara batırılır. Uygulamanın amacı vücuttaki enerji dengesini sağlamaktır. Biyo geri bildirim yönteminde ise hasta belirli cihazlara bağlanır ve vücudunun farklı bölgelerine ait verileri ölçülür. Geviç tedavisinde ise hasta uyku sırasında çene kaslarını sıkması veya dişlerini törpülemesini engelleyecek bir aparatı takar.