Diz, bel, boyun ve sırt ağrıları ile romatizmal hastalıklarla ilgili şikayetler, basınç değişiklikleri ve yağmur gibi hava durumu olaylarıyla doğrudan bağlantılıdır.
Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Tamer Şengül, hava sıcaklığındaki düşüşlerin romatizmal ağrıları artırdığına dikkat çekerek, “Hava olayları önceden tahmin edilemiyor. Hastaların tedavileri buna göre planlanmalı” diyor.
Romatizmal ağrılar genellikle sabah veya akşam saatlerinde daha belirgindir. Hava durumu değişimlerinde ise özellikle basıncın düştüğü ve soğuk havaların hakim olduğu günlerde şikayetler artar. Ortamın nemli olması de eklem ve kaslarda rahatsızlık hissine neden olur. Ağrılar genellikle dizlerde, belde, boyun ve sırt bölgelerinde yoğunlaşır. Daha önce geçirmiş oldukları yaralanmalar veya eklem cerrahisi olan hastalarda şikayetler daha belirgin olabilir. Yaş ilerledikçe romatizmal hastalıklara yakalanma riski artsa da her yaştan bireyi etkileyebilir. Son yıllarda çocuklarda ortaya çıkan romatizmal hastalıkların da arttığı gözlemleniyor. Tüm bu hastalıklarda hava olaylarının şikayetler üzerinde etkili olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Ülkemizde en sık rastlanan romatizmal hastalıkların osteoartrit, inflamatuar artrit ve yumuşak doku romatizmaları olduğunu belirten Prof. Dr. Tamer Şengül, “Osteoartrit daha çok yaşlı bireylerde görülen eklem kıkırdağının bozulduğu ve eklem yüzeylerinin deformasyona uğradığı bir hastalıktır. İnflamatuar artrit ise genç yaşta ortaya çıkabilen eklemde şişlik, ısı artışı, aşırı hassasiyet ve hareketsizlik ile seyreden iltihabi bir hastalıktır. Yumuşak doku romatizmalarında ise kaslar ve tendonlar gibi vücudun yumuşak dokularında ağrı ve hassasiyet ile karakterize şikayetler mevcuttur” şeklinde konuştu.
Hava durumu değişimlerinin romatizma ağrılarını artırma sebepleri arasında; soğuk havanın vücut ısısını düşürmesi, bu da kan akışını yavaşlatıp kaslarda sertliğe neden olarak ağrılara yol açması, soğuk ve nemli havanın hava yollarını tahriş etmesiyle bedenin daha fazla oksijene ihtiyaç duyması ve eklemlere giden kan damarlarının genişlemesiyle sinirlere daha fazla bası oluşması gibi durumlar yer alıyor.
Eklem ağrıları için öneriler
Eklem ağrıları yaşayan hastalara özel egzersiz programları uygulandığını belirten Prof. Dr. Tamer Şengül, “Hastalarımızın ağrıları artmadan düzenli olarak yürüyüş yapmalarını öneriyoruz. Bunun yanında eklem hareketliliğini artıracak ve kas gücünü destekleyecek egzersizler de çalışmalarımızda yer alıyor. Uyguladığımız osteoporoz egzersiz programı ile eklemlerdeki yük taşıyan kemiklerin kuvvetlenmesini, kas gücünün artmasını ve eklem hareketliliğinin sağlanmasını hedefliyoruz. Bu sayede hastalarımızın günlük yaşam aktivitelerini bağımsız olarak yapabilmelerini sağlıyoruz” dedi.
Kimler risk altında?
Hava değişikliklerinin etkisine karşı vücut direncini korumak için sağlıklı beslenme çok önemli. Prof. Dr. Tamer Şengül, “Romatizmal hastalıklara sahip bireyler başta olmak üzere tüm kronik hastalıklara sahip bireyler ve yaşlı nüfus dengeli ve yeterli beslenmelidir. Antioksidan içeriği yüksek olan taze sebze ve meyveler tüketilmeli, omega 3 yağ asidi içeren besinlere (badem, ceviz, keten tohum) diyetlerinde yer vermelidir. Yağlı balıklar da omega 3’ün en iyi kaynaklarındandır ancak ağır metaller içerebildiğinden tüketim sıklığına dikkat edilmelidir. Gebelerin ve çocukların tüketimi sınırlandırılmalıdır” diye konuştu.
Ağrılar için hangi yöntemler uygulanıyor?
Romatizmal ağrıları olan hastalara fizik tedavi yöntemleri uygulanıyor. Ağrı kontrolü için manuel terapi teknikleri, ultrasonik tedavi cihazları (fizyo ses), elektrik akımları (TENS), soğuk-buz uygulamaları ile sıcak tedavileri (fango-parafin) kullanılabiliyor. Hastaların ağrılarının kontrol altına alınmasının ardından eklemlerin hareketliliğini artırmaya yönelik tedaviler planlanıyor.Bunların yanında hastalara özel egzersiz programları da uygulanıyor. Hastalarımızın şikayetleri ciddi değilse, kendi başlarına veya fizyoterapist eşliğinde uygulayabilecekleri egzersizlerle tedavimizi sürdürüyoruz.
Romatizma nasıl bir hastalıktır?
Romatizma terimi genel olarak vücudun eklem yerlerinde oluşan ağrıları ifade eder. Ancak aslında 100’den fazla farklı hastalığı kapsayan çatı bir terimdir.
Romatizma kadınları erkeklere göre daha fazla etkileyen bir hastalıktır. Tüm dünyada yaklaşık 300 milyon kişinin romatizma hastalığından muzdarip olduğu düşünülmektedir.
Romatizma genellikle yaşlılarda görülse de her yaştan insanı da etkileyebilir. Çocuklarda da romatizma hastalığına rastlanabilmektedir.
Romatizma belirtileri nelerdir?
Eklem bölgelerinde oluşan şişlik, sertlik ve ağrı romatizma belirtileri arasında yer alır.
Ayrıca romatizma olan kişilerde yorgunluk hissi, iştahsızlık, ateş, kilo kaybı gibi semptomlar da görülebilir.
Romatizmanın iltihabi bir hastalık olması sebebiyle eklemlerde tutulumun yanı sıra bazen ciltte de çeşitli lezyonlara sebep olabilmektedir.
Romatizma hastalığından muzdarip olan kişilerde kalp, akciğer ve böbrek gibi hayati organların da etkilenebileceği bilinmektedir.
Romatizma neden olur?
Romatizmaya sebep olan faktörlerden bir tanesi yaşlılığa bağlı olarak görülen dejenerasyondur. Bu durum özellikle yaşlılarda rastlanan osteoartrit tip romatizmayı ortaya çıkarabilir.
Ayrıca bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesi sonucu romatoid artrit tip romatizma meydana gelebilir. Kadınların hamilelik döneminde aşırı vitamin eksikliği yaşaması da bu duruma zemin hazırlayabilmektedir.
Romatizma nasıl tedavi edilir?
Romatizma tedavisinde amaçlanan tamamen ağrılardan kurtulmak değil aynı zamanda fonksiyon kaybını engellemektir.
Ağrılı dönemlerde istirahat çok önemlidir. Ayrıca sıcak-buçuk uygulamaları da bölgedeki kan akışını artırarak ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
Bununla birlikte eklemleri güçlendiren egzersizler ile birlikte yüzme gibi low-impact (düşük etki) aktivitelere katılmak da tedaviye destek olabilir.
Doktor tarafından önerilen anti-inflamatuvar ilaçlar da şikayetlerin giderilmesine yardımcı olabilir.