Ankilozan Spondilit (AS) Hastalığı Nedir?

Ankilozan spondilit, omurgayı etkileyen ve omurga yapılarının zamanla kısıtlanmasına ve sertleşmesine neden olan iltihaplı romatizma türüdür. Hastalık ayrıca vücudun çeşitli yerlerinde de iltihaba neden olabilir. Ankilozan spondilit belirtileri arasında bel ve sırt ağrıları, omurganın hareket kabiliyetinin kısıtlanması ve omurga yapılarının sertleşmesi yer alır. Vücudun farklı bölümlerinde de iltihaplanma görülebilir. Hastalık genç erişkinlerde daha yaygın olmakla birlikte her yaştan kişiyi etkileyebilir. Teşhiste genellikle kan testleri, fizik muayene, MR ve röntgen görüntülemeleri kullanılır.

Ankilozan Spondilit Nedir?

Takım arkadaşların, “Sırtını dik tut” dediklerinde anlamazdın bile. Ama artık belin o kadar ağrıyor ki, yataktan kalkmak zor. Bir süre sonra bu durum, senin de kabul ettiğin gibi, ankilozan spondilitin bir sonucu.

Ankilozan spondilit (AS); omurlar arasında bulunan eklem bağlarının iltihaplanması, sertleşmesi sonucu omurganın hareket kabiliyetinin kısıtlanmasıyla karakterize omurga romatizmasıdır. Hastalığın ilerlemesiyle omurga yapıların zamanla kaynaşma süreciyle omurganın hareket kabiliyeti ciddi şekilde azalır. Ayrıca hastalık vücudun diğer eklemlerini, bağlarını ve tendonlarını da etkileyebilir. Kısacası ankilozan spondilit; omurga ve vücudun diğer eklemlerinde, bağlarında ve tendonlarında ağrıya, sertliğe ve hareket kısıtlılığına yol açan uzun süreli romatizmal bir hastalıktır.

Ankilozan spondilit belirtileri her kişide farklılık gösterebilir. Bel ağrısı ve hareket kısıtlılığı ile başlayan semptomlar ilerleyen dönemlerde vücudun farklı bölgelerinde de iltihaplanmaya neden olur. Ankilozan spondilit en çok bel bölgesini etkiler ancak omurganın boyun kısmında da ağrıya neden olabilir.

Erkeklere göre kadınlarda daha geç teşhis edilen ankilozan spondilit hastalığı, kadınları daha fazla etkileyebilen ve daha şiddetli seyredebilen iltihaplı bir romatizma türüdür. Genellikle genç erişkinlerde (20 ila 30 yaşları arasında) teşhis edilir ancak her yaştan kişiyi de etkileyebilir.

Ankilozan Spondilit Neden Olur?

Bağ dokusu hastalıkları olan ankilozan spondilitte kesin neden bilinmemektedir. Genetik yatkınlık gösteren bireylerde çevresel faktörlerin birleşik etkisinin hastalığı ortaya çıkardığı düşünülmektedir. Ankilozan spondilit hastalarının %90’ında HLA-B27 (Humoral Tip Lymphocyte Antigen B-27) adı verilen genetik markera rastlanmaktadır. Bu markera sahip olmanın tek başına hastalığı belirlemediğini de belirtmek gerekir çünkü bu marka taşımayan birçok ankilozan spondilit hastası da vardır.

Ankilozan spondilitin ortaya çıkmasında erkek cinsiyet, genç yaş, aile öyküsü, HLA B27 pozitifliği, sigara kullanımı ve düşük sosyoekonomik düzey risk faktörleri arasında yer alır.

Ankilozan Spondilit Belirtileri Nelerdir?

Ankilozan spondilit semptomları omurgayı etkileyen ağrı ve sertlik ile başlayarak vücudun diğer bölgelerinde de ağrı ve şişlik gibi semptomlara yol açar. Bu belirtiler genellikle gece veya istirahat halindeyken ortaya çıkar ve zamanla kronikleşir.

Bu belirtiler dışında el, bacak ve kalça bölgelerinde ağrı ve şişlik görülmesi de ankilozan spondilit belirtisi olabilir. Hastalığın ilerlemesiyle omurga kemiklerinden tendon adı verilen dokuya doğru kaynaşma sonucu hareket kabiliyeti kısıtlanır. Ayrıca göğüs kafesinin genişlemesi de hastalığın belirtileri arasındadır.

Semptomlar kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir ancak genel olarak ankilozan spondilit belirtileri şunlardır:

  • Erken yaşta başlayabilen bel ağrısı
  • Ağrının dinlenme sırasında artması, hareketle azalması
  • Sırt ağrısı
  • Omurgada sertlik
  • Özellikle sabahları bel ve sırt ağrısından dolayı zor uyanma
  • Omurganın hareket kabiliyetinin kısıtlanması
  • Kalça veya topuklarda ağrı
  • Ellerin veya bacakların hareket ettirildiğinde hissedilen hafif ağrı ve sertlik
  • Göğüs kafesinin genişlemesinde azalma
  • Yorgunluk
  • Vücudun çeşitli bölgelerinde iltihaba bağlı olarak ortaya çıkan kızarıklık, şişlik ve ağrı

Bel ağrıları tipik olarak nasıl bir seyir izler?

Ankilozan spondilit bel ve sırt ağrıları tipik olarak şu özellikleri taşır:

  • Ağrı genç erişkinlerde ortaya çıkar
  • Dinlenme sırasında özellikle gece artar
  • Sabah kalkınca bel ve sırt ağrısı ile sertlik hissi
  • Ağrı hareketle azalır
  • Zamanla ilerleyerek kronikleşir

Ankilozan spondilitin vücudun diğer bölgelerine etkisi nedir?

Ankilozan spondilitin omurga dışındaki en sık etkilenen bölge kalçadır. Kalçada ağrı ve sertlik görülebilir. El ve bacaklarda da benzer semptomlar yaşanabilir. Ayrıca hastaların yarıdan fazlasında omuzlarda sertlik görülebilir. Ankilozan spondilit tendonlar ve bağlar üzerinde de etki göstererek onları sertleştirebilir.

Hastalığın ilerlemesiyle omurga yapılarının kaynaşması sonucu göğüs kafesinin genişlemesi sınırlanır. Bu da nefes almayı etkileyebilir. Ankilozan spondilitin gözlerdeki bağ dokusunu etkilemesi sonucu üveit adı verilen bir göz iltihabına bağlı olarak gözde kızarıklık, hassasiyet, bulanık görme ve ışığa karşı hassasiyet görülebilir. Hastaların yaklaşık üçte birinde kalp problemleri yaşanabilir. Bu da nefes darlığına neden olur.

Bununla birlikte ankilozan spondilit belirtilerinden biri de yorgunluktur. Yorgunluk hem hastalığın kendisinden hem de ağrılı geceden sonra gündüz yaşanan tükenmişlik hissinden kaynaklanabilir.

Ankilozan Spondilit Nasıl Teşhis Edilir?

Ankilozan spondilitin teşhisi için öncelikle kapsamlı bir tıbbi öykü alınır ve fizik muayene yapılır. Ardından tanı için görüntüleme yöntemlerinden röntgen ve MR ile kan testleri bir arada kullanılarak teşhis konulur.

Teşhis süreci şu adımlarla ilerler:

  1. Tıbbi öykü: Ağrının başlangıcı, karakteri, yerleşimi, ailenizdeki bağ dokusu hastalık öyküsü gibi bilgiler alınır.
  2. Fizik muayene: Özellikle bel bölgesi dahil olmak üzere tüm eklemlerde şişlik, hassaslık veya hareket kısıtlılığı olup olmadığı kontrol edilir.
  3. Görüntüleme testleri: Röntgen veya MR taramaları kullanılarak lezyonlar, kemik değişiklikleri veya sertleşme gibi ankilozan spondilite bağlı olabilecek bulgular araştırılır.
  4. Kan testleri: Teşhis için HLA-B27 geninin varlığının yanı sıra C-reaktif protein (CRP) ve eritrosit sedimentasyon hızı (ESR) gibi iltihap belirteçlerinin seviyelerine bakılır.

Ankilozan Spondilit Nasıl Tedavi Edilir?

Ankilozan spondilit tedavisinde amaç ağrıyı dindirmek ve iltihabı azaltmaktır. İlaç tedavisiyle birlikte egzersiz ankilozan spondilit tedavisinde önemli yer tutar.

Ankilozan Spondilit için hangi ilaçlar kullanılır?

Ankilozan spondilit tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaç türleri şunlardır:

  • Ağrı ve iltihabın azaltılmasında etkili Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID)
  • Daha şiddetli vakalarda iltihabı baskılayarak steroidler
  • Steroidlerin yanında bağ doku hastalıklarının tedavisinde kullanılan DMARD adı verilen ilaçlar
  • Ağrı kontrolü için COX-2 inhibitörleri
  • İltihabın şiddetini azaltmak için biyolojik ajanlar

Ankilozan Spondilit Ağrı Kesiciler

Ankilozan spondilitte ağrı ve iltihabı azaltmak için yaygın olarak kullanılan ilaçlar arasında yer alır. Bu ilaçların etki mekanizması vücutta ağrı algısını değiştirmek veya iltihaplanma sürecini baskılamaya dayanır.

Sıklıkla tercih edilen ağrı kesici ilaç grupları şunlardır:

  • İbuprofen (Advil, Nurofen)
  • Naproksen sodyum (Aleve)
  • Ketoprofen (Orudis)
  • Diklofenak (Voltaren)
  • Etodolak (Lodine)

Ağrı kesiciler reçetesiz temin edilebilir ancak ankilozan spondilit tedavisi sadece ilaç kullanımıyla sınırlı değildir. Ağrının şiddetine göre farklı tedavi yöntemleri gerekebilir.

Egzersizin önemi nedir?

Ankilozan spondilit tedavisinde egzersiz ilaç tedavisi ile birlikte önemli yer tutar çünkü egzersiz sayesinde omurganın hareketliliği korunabilir ve akciğer fonksiyonları desteklenebilir.

Ankilozan spondilit egzersizleri şu özelliklere sahiptir:

  • Ağrıyı azaltmaya yardımcı olur
  • Omurganın hareketliliğini korur
  • Kemik sağlığını destekler
  • Akciğer fonksiyonlarını destekler
  • Ağrı kesicilere olan ihtiyacı azaltır

Kinesiyoloji tedavisi nedir?

Kinesiyoloji tedavisi egzersiz programı içeren bireysel terapi yöntemidir. Ankilozan spondilit kinesiyoloji tedavisiyle postür bozuklukları düzeltilerek eklem hareketliliği artırılır. Aynı zamanda nefes egzersizleriyle göğüs kafesinin genişlemesi artırılarak akciğer fonksiyonları desteklenir.

Fizyoterapinin rolü nedir?

Fizyoterapi ankilozan spondilit tedavisinde önemli yer tutar. Fizyoterapistler tarafından önerilen özel egzersizlerle omurganın esnekliği korunabilir. Hastalara nefes egzersizleri öğretilerek akciğer fonksiyonlarının desteklenmesi sağlanır. Ayrıca fizik tedavi yöntemlerinden ultrasonik frekanslar veya elektrik akımlarıyla dokulardaki ağrılar azaltılabilir.

Scroll to Top