Bel ağrıları özellikle masa başinde uzun saatler oturarak çalışan bireylerde sıklıkla görülmektedir. Çoğu bel ağrısı birkaç hafta içinde geçse de bazı durumlarda bel ağrısı kronikleşebilmektedir. Kronik bel ağrısı kişinin hayatını olumsuz yönde etkilemekte ve günlük aktivitelerini yapmasını zorlaştırmaktadır. Peki, belde geçmeyen ağrı neden olur? Bel ağrısına ne iyi gelir? İşte bel ağrıları hakkında merak edilenler…
Bel ağrıları birçok kişinin yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Uzun süre hareketsiz oturmak, ağır kaldırmak, bel fıtığı, stres gibi durumlar bel ağrısının ortaya çıkmasında etkili olmaktadır.
Çoğu bel ağrısı yaralanma veya aşırı kullanım sonucu meydana gelmekte ve birkaç hafta içinde geçmektedir. Ancak bazı durumlarda bel ağrısı kronikleşebilmektedir. Kronik bel ağrısı 3 aydan uzun süre devam eden bel ağrısını tanımlamaktadır.
Kronik bel ağrısı daha çok psikolojik faktörlerden etkilenmektedir. Ancak fiziksel bir probleme bağlı olarak da bel ağrısı kronik hale gelebilmektedir. Kronik bel ağrısı kişinin hayatını olumsuz yönde etkilemekte ve yaşam kalitesini düşürmektedir.
Bel ağrısının kronikleşmemesi için tedaviye erken dönemde başlanması oldukça önemlidir. Bel ağrısının tedavisinde ilaç tedavisi, fizik tedavi ve cerrahi yöntemler uygulanabilmektedir.
Belde geçmeyen ağrı neden olur?
Belde geçmeyen ağrı; bel fıtığı, sinir sıkışması, sakroiliak eklem disfonksiyonu, bel kaslarında zorlanma, siyatik, bel romatizması, omurgada kırık ya da kayma, omurga kanalının daralması (spinal stenoz), omurga eğriliği (skolyoz), tümör, enfeksiyon ya da kemik erimesi gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır.
Belde geçmeyen ağrı nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Bel fıtığı
- Sinir sıkışması
- Siyatik
- Bel kaslarında zorlanma
- Bel romatizması
- Omurgada kırık ya da kayma
- Tümör
- Enfeksiyon
- Kemik erimesi
- Sacroiliak eklem disfonksiyonu
- Omurga kanalının daralması (spinal stenoz)
- Omurga eğriliği (skolyoz)
Bel fıtığı
Aşırı ağırlık kaldırma, spor yaralanmaları, bel zorlanması, genetik yatkınlık ve yaşa bağlı dejenerasyon sonucu meydana gelen bel fıtığında, omurgayı bir arada tutan disklerin dış kısımları yıpranır ve zayıflar. Disklerin yıpranması sonucu omurilik veya sinirlerin sıkışmasına neden olan fıtıklar oluşur ve bu nedenle bel ve bacaklarda ağrı görülür.
Sinir sıkışması
Sinir sıkışması; kanalı çevreleyen kemik veya yumuşak dokuların sinirlere baskı yapması nedeniyle meydana gelir. Sinir sıkışmasının en yaygın görüldüğü bölgeler bilek, dirsek ve diz bölgesidir. Bel bölgesinde sinir sıkışması sonucu bel ve bacaklarda ağrı görülür.
Siyatik
Siyatik; iskial sinirinin omurilikten çıktığı yerde ya da kalça bölgesinde yaşanan travma ya da yaralanmadan dolayı siyatik sinirinin kompresyonuna uğramasıdır. Siyatik sinir kompresyonu sonucunda kalçada, bacak arkasında ve baldırlarda yanma hissi ve uyuşma görülür. Siyatik kompresyonu; hamstring kaslarında güçsüzlük, bacaklarda ve ayaklarda ağrı, uyuşukluk ve güçsüzlük gibi belirtilere yol açar ve tedavi edilmediği takdirde belde geçmeyen ağrı oluşur.
Bel kaslarında zorlanma
Ağır kaldırma, ani hareketler veya spor yaralanmaları sonucu bel kaslarında zorlanma meydana gelir. Bel kaslarında zorlanma sonucu oluşan yaralanmalar hafif ya da şiddetli olabilmektedir. Bel kaslarında hafif zorlanma sonucu şişlik ve hafif kanama görülürken, kasların yırtılmasının oluştuğu şiddetli zorlanmalarda ise daha fazla şişme, sertlik, morarma, kuvvetsizlik ve ağrı yaşanabilmektedir.
Bel romatizması
Hareket sistemini etkileyen iltihabi bir romatizma çeşidi olan Ankylosing spondylitis (Belde romatizma); omurgayı oluşturan omurların iltihaplanmasına yol açmakta ve bu nedenle kronik bel ağrısı meydana gelmektedir. Bel romatizması genç erişkinlerde sıklıkla görülmekte ve erkekleri daha çok etkilemektedir.
Omurgada kırık ya da kayma
Omurgada oluşan kırık veya kaymalar sonucunda omurilik ya da sinir köklerine bası oluşturulmakta ve bu nedenle belde geçmeyen ağrı ortaya çıkmaktadır. Omurgada oluşan kırıklar travmatik yaralanmaların yanı sıra osteoporoz (kemik erimesi) gibi hastalıklardan kaynaklanabilmektedir.
Tümör
Vücudun herhangi bir yerinde meydana gelebilen tümör; omurganın herhangi bir yerinde de oluşabilmektedir. Omurgada oluşan tümörler iyi huylu ya da kötü huylu olabilmekte ve tümörün çeşidine göre tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir. Omurgada tümör bulunan bireylerde sinir hasarına uğradığından bu hastalarda belde geçmeyen ağrı oluşmaktadır.
Enfeksiyon
Enfeksiyon; bağışıklık sisteminin zayıflaması ya da vücutta var olan bakteri, virüs veya mantar gibi patojenik mikroorganizmaların çoğalması nedeniyle meydana gelmektedir. Enfeksiyon sonucunda vücudun herhangi bir yerinde iltihap oluşabilmekte ve bu nedenle şişlik, ağrı ve ateş gibi belirtiler yaşanabilmektedir. Omurgada da iltihap meydana gelebileceğinden omurgada enfeksiyon oluşması durumunda belde geçmeyen ağrı görülebilmektedir.
Kemik erimesi
Yüksek östrojen seviyeleri, düşük kalsiyum alımı, hareketsiz yaşam tarzı veya aile öyküsü gibi nedenlerden kaynaklanan osteoporozda (kemik erimesi) kemikler giderek daha ince ve zayıf hale gelmektedir. Kemiklerin zayıflaması sonucu omurgada meydana gelebilecek kırıklar da kemik erimesinin bir sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda omurlarda veya diğer kemiklerde de görülebildiğinden kemik erimesinde belde geçmeyen ağrı oluşabilmektedir.
Sacroiliak eklem disfonksiyonu
Belde geçmeyen ağrı nedenleri arasında sakroiliak eklem disfonksiyonu da yer almaktadır. Vücudun hareket etmesini ve stabilizasyonunu sağlayan sakroiliak eklemlerdeki problemler sakroiliak eklem disfonksiyonuna yol açmakta ve bu nedenle bel bölgesinde ağrı meydana gelmektedir.
Omurga kanalının daralması (spinal stenoz)
Dekjeneratif disk hastalığı, osteoporoz veya omurga eğriliği (skolyoz) gibi sorunlardan kaynaklanan spinal stenozda omurga kanalında daralma yaşanmaktadır. Spinal stenoz sonucunda omurilik veya sinir köklerine baskı yapıldığından belde geçmeyen ağrı oluşmaktadır.
Omurga eğriliği (skolyoz)
Doğuştan veya sonradan gelişebilen skolyozda omurganın yana doğru eğrilmesi söz konusudur. Skolyoza bağlı olarak omurgada birtakım dengesizlikler yaşandığından bu durum spinal stenozda olduğu gibi omurilik veya sinir köklerine baskıya yol açmakta ve sonuç olarak belde geçmeyen ağrı meydana gelmektedir.
Bel ağrısına ne iyi gelir?
Bel fıtığı, sinir sıkışması gibi fiziksel problemlere bağlı meydana gelen bel ağrılarında istirahat, soğuk-kompres uygulaması, ortez kullanımı, fizik tedavi yöntemleri ve medikal tedavi uygulanabilmektedir.
Kronik bel ağrısında ise yoga ve pilates gibi esneklik artırıcı egzersizler, sıcak kompres uygulaması, düzenli yürüyüş gibi hafif egzersizler ile yağlı hayvan tüketiminin azaltılıp omega-3 içeren besinlerin tüketilmesi belirtilerin hafiflemesine yardımcı olabilmektedir.
- Ağrı kesiciler: Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) veya asetaminofen gibi ilaçlar, bel ağrısının temel nedenini tedavi etmeden bu tip ağrıların kısa vadeli yönetiminde etkili olabilirler. İbuprofen veya naproksen gibi ilaçlar şişliği azaltmaya yardımcı olabilir. Doktor tavsiyesi olmadan ilaç alımına başlanmaması gerektiğini unutmayın!
- Soğuk Kompres Uygulaması: İlk 48 saat içinde beli etkileyen yaralanmalarda soğuk kompres uygulamak şişliği azaltabilir ve kan akışını engelleyerek daha fazla hasarı önleyebilir.
- Sıcak Kompres: Sıcak kompres uygulaması kasları gevşeterek kan dolaşımını hızlandırmakta ve böylece bel ağrısını hafifletebilmektedir.
- Korse Kullanımı: Özellikle ağır iş yapan kişilerde ya da hamilelikte kullanımı önerilen korse; bel bölgesine destek sağlayarak olası yaralanmalara karşı koruma sağlamaktadır.
- Yoga/Pilates: Belden ileriye doğru eğrilme (lordoz) veya omurga eğriliği (skolyoz) gibi problemleri düzeltmekte yardımcı olan yoga/pilates; nefes alışverişini düzenleyerek gevşemeye de yardımcı olmaktadır.
- Dengeli Beslenme: Omega-3 yağ asitleri içeren somon balığı gibi yağlı hayvanların tüketimi arttırılmalı; omega-3 eksikliğinde vücut enflamasyonu artırarak eklem iltihabına yol açabilmektedir. Ayrıca dengeli beslenme vücuttaki vitamin ve mineral eksikliklerini de gidermektedir.
- Aerobik Egzersizler: Yürüyüş gibi hafif aerobik egzersizler; vücudun aşırı yüklenmesini engelleyerek kalp atış hızını artırmakta ve bel bölgesindeki kasları güçlendirmektedir. Aerobik egzersizlerin düzenli olarak yapılması bel fıtığına bağlı kronikleşmiş bel ağrılarında da etkili olabilmektedir.
- Kilo Kontrolü: Fazla kilolar vücutta eklemere gereksiz yük bindirerek artrit riskini artırmaktadır. Artrit; eklemlerde iltihaplanma ve hasara yol açarak şiddetli bel ağrılarının oluşmasına sebep olabilmektedir.
- Fizik Tedavi: Bel bölgesindeki yaralanmalarda koruyucu mekanizmaları harekete geçiren fizik tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir. Fizik tedavi uzmanı; iyileşme sürecini hızlandıracak egzersizleri kişiye özel belirlemektedir.