Göz ağrısı, birçok kişi tarafından deneyimlenen yaygın bir şikayettir. Genellikle geçici ve hafif olan bu ağrılar, göz yorgunluğu, kuruluk veya aşırı ekran süresi gibi basit nedenlerle ortaya çıkabilir. Ancak bazı durumlarda göz ağrısı, ciddi bir göz hastalığının belirtisi olabilir ve tıbbi müdahale gerektirebilir. Bu makalede, göz ağrısının olası nedenleri, ilgili hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında kapsamlı bilgiler bulacaksınız.
Göz Ağrısının Nedenleri Nelerdir?
Göz ağrısının birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenler arasında basit göz yorgunluğundan ciddi enfeksiyonlara kadar çeşitli durumlar yer alır. İşte göz ağrısının yaygın nedenleri:
- Göz Yorgunluğu: Uzun süre ekrana bakma, kitap okuma veya yoğun çalışma gibi aktiviteler göz kaslarının yorulmasına ve dolayısıyla göz ağrısına neden olabilir.
- Kuru Göz Sendromu: Gözyaşı üretiminin yetersiz olduğu durumlarda göz yüzeyinin kuruması ve tahriş olması sonucu göz ağrısı görülebilir.
- Alerjik Reaksiyonlar: Polen, toz veya evcil hayvan tüyü gibi alerjenlere karşı vücut tarafından gösterilen reaksiyonlar gözlerde kaşıntı ve ağrıya yol açabilir.
- Kontakt Lens Kullanımı: Kontakt lenslerin uzun süre takılması, doğru şekilde temizlenmemesi veya yanlış uygulanması durumunda korneanın tahriş olmasıyla göz ağrısı oluşabilir.
- Enfeksiyonlar: Gözlerde bakteriyel, viral veya fungal enfeksiyonlar (örneğin konjonktivit, göz kapağı iltihabı) göz ağrısına sebep olabilir.
- Glokom: Göz içi basıncının yükselmesiyle karakterize olan glokom, ileri evrelerinde göz ağrısı oluşturabilir.
- Migren Türü Baş Ağrıları: Oftalmoplejik migren olarak bilinen migren türleri sırasında göz bölgelerinde ağrı ve basınç hissi oluşabilir.
- Sinüzit: Özellikle maksiller sinüzit durumda sinüslerin iltihaplanması ve dolması sonucu göz çevresinde ve arkasında ağrı oluşabilir.
- Göz Yaralanmaları: Doğrudan gözde meydana gelen yaralanmalar, darbeler veya kimyasal etkilere maruz kalma sonucunda göz ağrısı oluşabilir.
- Üveit: Gözün orta tabakasının iltihaplanmasıyla görülen üveit, şiddetli göz ağrısı yanı sıra ışığa hassasiyet yaratabilir.
- Retina Yarılması: Retina dokusunun yırtılması sonucu meydana gelen retina dekolmanı durumları acil müdahale gerektirir ve yoğun göz ağrısı ile kendini gösterebilir.
- Retinada Kanama: Diyabetik retinopati gibi vasküler retina hastalıkları sonucu retinada meydana gelen kanamalar da göz ağrısını tetikleyebilir.
- Optik Nörît: Görmeyi sağlayan sinirin (optik sinir) iltihaplanması sonucu optik nörİt gelişebilir; bu durum görme kaybı riskinin yanında göz ağrısı da yaratabilir.
- Keratit: Kornea iltihabı olarak bilinen keratit, kontakt lens kullanımıyla sık görülen korneanın tahrişi sonucu gelişebilir ve yoğun göz ağrısı yapabilir.
- Katarakt: Göz merceğinin saydamlığını yitirerek opak hale gelmesiyle gelişen katarakt hastalığı ilerlediğinde göz ağrısına sebep olabilir.
- Xerophthalmia (A Vitamini Yetersizliği): A vitamini eksikliği sonucu görülen bu durumda gözyaşı bezleri yeterince çalışmadığı için kuru ve ağrılı gözler oluşabilir.
- Dışgöz Kas Hastalıkları: Göz hareketlerini sağlayan kasların iltihaplanması veya zayıflaması dışgöz kas hastalıklarına işaret edebilir ve bu durum göz ağrısı yapabilir.
- Göz Tümörleri: Göz küresi içinde veya arkasında gelişen iyi veya kötü huylu tümörler de göz bölgesinde baskı hissi ve ağrı meydana getirebilir.
- Şeker Hastalığı (Diyabet): Diyabetin seyri sırasında retina damarlarında meydana gelen değişiklikler ve kanamalar da göz ağrısının nedenleri arasında sayılabilir.
- Tansiyon Hastalığı (Hipertansiyon): Hipertansiyonun retinal damarları etkilemesi sonucu görülen retina kanamalarında ve su toplamasında göz ağrısı yaşanabilir.
- Sedef Hastalığı (Psoriasis): Sedef hastalığı sadece cilt ve eklemleri değil, gözü de etkileyebilir; bu durumda göz kuruluğu ve göz ağrısı belirtileri görülebilir.
- Lupus Hastalığı: Bağışıklık sistemini etkileyen kronik inflamatuar bir hastalık olan lupusta göz kuruluğu ve buna bağlı olarak göz ağrısı görülebilir.
- Böbrek Hastalıkları: Kronik böbrek hastalıklarında meydana gelen metabolik dengesizlikler A vitamini metabolizmasında da etki yaparak göz sağlığını bozabilir; bu durumda da gözyaşı üretimi azalır ve göz kuruluğuna bağlı göz ağrısı yaşanabilir.
- Tüberküloz: Tüberkülozun sadece akciğerleri değil diğer organları da etkilediği düşünülmelidir; bu bağlamda gözlerin de zarar görmesiyle oluşan enflamasyon sonucunda görme yetisinde azalma ve göz ağrısı görülebilir.
- Kilo Problemleri: Obezite başta olmak üzere kilo problemleri de diyabet ve hipertansiyon gibi metabolik hastalıkların riskini artırır; bu noktada metabolik hastalıkların da göz ağrısını tetikleyebileceği akılda tutulmalıdır.
- Kemoterapi: Onkolojik tedavi sürecinde kemoterapinin yan etkileri arasında göz kuruluğu ve buna bağlı olarak göz ağrısı da yer alır.
Göz Ağrısına Eşlik Eden Belirtiler
- Kızarıklık: Gözlerde meydana gelen damar genişlemeleri sonucu görüş alanının içinde veya çevresinde kırmızı çizgiler ya da renk değişiklikleri görülmesine konjonktival injeksiyon denir. Konjonktivanın injeksiyonu ile ortaya çıkan bu belirti göze kan girmesi ile de karıştırılabilir. Kızarıklığın nedeni basit bir alerji ya da irritasyondan kaynaklanabileceği gibi gözü etkileyen daha ciddi bir enfeksiyonda da görülebilir.
- Aşırı Sulanma (Epifora): Gözyaşı akıntısı olarak da bilinen epifora, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Göz yüzeyini kaplayan ince zarın (konjonktiva) tahriş olması sonucu aşırı miktarda gözyaşı salgılanır. Gözyaşlarının taşmasına ve yüzü ıslatmasına neden olan epiforanın sebepleri arasında alerjiler, yabancı cisimler, enfeksiyonlar ve göz yüzeyini kaplayan ince zarın (konjonktiva) iltihabı yer alır.
- Kuru Göz (Kuru Göz Sendromu): Gözyaşı üretiminin yetersiz olduğu ya da aşırı buharlaşmanın gerçekleştiği durumlarda korneanın ve konjonktivanın yüzeyinin yeterince nemlenmemesi ile kuru göz sendromu ortaya çıkar. Gözyaşı filminin stabilitesinin bozulması ile karakterize olan kuru göz sendromu, kornea epitelinde hasara ve semptomlara yol açar. Kuru göz sendromu yaşayan kişilerde ışığa hassasiyet, bulanık görme, toz kaçmış gibi hissetme, aşırı sulanma ve kaşıntı hissi gibi belirtiler görülebilir.
- Bulanık Görme: Bulanık görme; nesnelerin net bir şekilde ayırt edilememesi, odaklanmada güçlük çekilmesi ya da görme mesafesinin kısalması olarak tanımlanabilir. Gözün önünde perde varmış gibi hissettiren bulanık görme şikayeti korneanın, merceğin ya da retinanın etkilenmesi ile ortaya çıkabilen bir sestem dir. Göz ağrısı ile birlikte bulanık görme şikayeti de yaşanıyorsa glokom gibi ciddi bir rahatsızlığın habercisi olabilir.
- Işığa Hassasiyet (Fotofobi): Işığa hassasiyet olarak da bilinen fotofobi; normal şartlarda rahatsızlık vermeyen ışık kaynaklarının dahi kişiye batma hissi oluşturması, rahatsızlık vermesi anlamına gelir. Fotofobi; iris bölgesinde hasar meydana gelmesi, nörolojik hastalıklar ya da migren atakları ile ortaya çıkabilen bir semptomdur. Işığa hassasiyetin nedeni gözü etkileyen travmatik bir olay ya da kimyasal etkilere maruz kalma gibi durumlar da olabilir.
- Kafa Derisi Hassasiyeti: Duyusal uçlarla zengin olan kafa derisinde meydana gelen herhangi bir problem sonucunda kafa derisinin duyarlılığı artar. Kafa derisi hassasiyeti; başa yapılan hafif bir dokunmanın ya da saç taramanın dahi kişide rahatsızlık oluşturması anlamına gelir. Kafa derisi hassasiyeti; migren başta olmak üzere başağrıları ile ortaya çıkabilen bir semptomdur.
- Bulanık Görme: Bulanık görme; nesnelerin net bir şekilde ayırt edilememesi, odaklanmada güçlük çekilmesi ya da görme mesafesinin kısalması olarak tanımlanabilir. Gözün önünde perde varmış gibi hissettiren bulanık görme şikayeti korneanın, merceğin ya da retinanın etkilenmesi ile ortaya çıkabilen bir sestem dir. Göz ağrısı ile birlikte bulanık görme şikayeti de yaşanıyorsa glokom gibi ciddi bir rahatsızlığın habercisi olabilir.
- Işığa Hassasiyet (Fotofobi): Işığa hassasiyet olarak da bilinen fotofobi; normal şartlarda rahatsızlık vermeyen ışık kaynaklarının dahi kişiye batma hissi oluşturması, rahatsızlık vermesi anlamına gelir. Fotofobi; iris bölgesinde hasar meydana gelmesi, nörolojik hastalıklar ya da migren atakları ile ortaya çıkabilen bir semptomdur. Işığa hassasiyetin nedeni gözü etkileyen travmatik bir olay ya da kimyasal etkilere maruz kalma gibi durumlar da olabilir.
Göz Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir?
Göz ağrısının tedavisi, altında yatan nedene bağlıdır. Eğer ağrı basit yorgunluktan kaynaklanıyorsa dinlenme, ılık kompres uygulama ve düzenli molalar verme gibi önlemler alınabilir. Yapay gözyaşı damlaları kullanmak ise kuru göz semptomlarını hafifletebilir. Ancak enfeksiyon, iltihap veya ciddi sağlık sorunlarından kaynaklanan göz ağrılarında mutlaka bir uzmana danışmak gerekir. Doktor muayenesi sonrası reçete edilen ilaçların düzenli kullanımı, önerilen tedavi yöntemlerinin uygulanması ve takip randevularına gidilmesi önemlidir. Ayrıca beslenmeye dikkat etmek, bol su içmek, uyku düzenine özen göstermek ve güneşten korunmak gibi genel sağlık önlemleri de göz sağlığını destekleyebilir.
Bazı Hastalıklarda Meydana Gelen Göz Ağrılarına Dikkat!
Diyabet, hipertansiyon gibi metabolik hastalıklar veya lupus, sedef hastalığı gibi romatizmal hastalıklarda zaman zaman sadece göz ağrısı şikayeti ile doktora başvurulur. Bu tür sistemik hastalıklarda meydana gelen göz ağrıları genellikle kuruluğa bağlı oluşur ancak detaylı bir değerlendirme sonrası başka nedenlere bağlı olduğu da tespit edilebilir. Dolayısıyla sistemik hastalıklardan biri nedeniyle ortaya çıkan göz ağrısının ihmal edilmemesi gerekir; zamanında doktora başvurup gerekli tetkikleri yaptırmak önemlidir.